Dertlenen yok
Gördüğüm kadarıyla uluslararası arenada feci bir durumda olmamıza rağmen çok da dertlenen yok.
Aslında uzunca bir süredir kendi kısır çekişmelerimize fazlasıyla gömülmüşken çok da farklı bir sonuç beklemek hayli anlamsız.
Ligimizin yayın gelirleri türlü bahanelerle düşüyor.
***
Uluslar Ligi'nde küme düşen milli takımımızsa kalburüstü liglerin elit takımlarında başarılı sezonlar geçiren oyuncularla Avrupa Şampiyonası'nı sonuncu tamamlıyor.Futbolumuzun paydaşları, futbolumuzun çatı örgütünün yüzde 25'lik "harcama limiti sapması" jestinin adeta tadını çıkarıyor.
***
Pek çok anlamsızlık, yanlış, basiretsizlik içinde Türk Futbolu, amatör sporlarımızın yarısı kadar sosyal ve kültürel değer yaratamıyor.Hatta bir gerilim ortamıyla, moral bozuyor.
Bunlar konuşuluyor, yazılıyor ve herkesçe biliniyor.
Avrupalı takımları yenmek için kurulan Galatasaray'ın son derece hazin elenişinin ertesinde dahi hemen bu gündemdekiler unutuluyor.
Haydi hep beraber transfer goygoyuyla başlayacak sezonu konuşmaya geçelim.
Ardından teknik direktör kıyımı, hakem taşlama, demeç savaşlarıyla devam eder, şampiyon olana da "şaibeli" deyip sezonu kapatırız.
***
Pek maç yazısına benzemedi; farkındayım.Allah aşkına, böyle bir ortamda maç yapabildiğimize bile dua edelim.
Yöneticisinden taraftarına hatta basın mensubuna kadar "transfer" gibi daha büyük bir rekabet varken…
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.