Sürpriz değil
Ligin en az gol pozisyonu veren takımlarıydılar ama bu kadar da zevksiz bir ilk yarı beklemiyordum doğrusu.
İlk yarının 40. dakikasıydı; iki takım rakip kalelere birer şut çekmişti, ikisi de hedefi tutmamıştı.
Sadece Konyaspor'un kullandığı bir korner vardı.
Konyaspor'un 40'ta gelen golü öncesi, arka direğe doğru duran toptan gelen bir ortada, Diagne'nin -adeta- smaç kaçırdığına tanıklık etmiştik.
Konyaspor öne geçtikten hemen sonraki elverişli bir başka pozisyondaysa Galatasaray'ın golcüsü bu kez topu ayakla stat dışına göndermeyi denedi.
H H H
Durum hayli tatsızdı Senegalli için ancak o kadar alternatifsizdi ki devrenin sonundaki pozisyonu gole çeviremese bile bir sonraki maçta yeri garantiydi.
Oğulcan'ın "al da at" diye verdiği o güzel pası aldığında birçok cimbomlunun "bunu da kaçıracak" diye düşündüğüne eminim.
Hakemin, gergin ve heyecanlı geçen ikinci yarıda, iki takım lehine verdiği penaltı kararları (bence) doğruydu.
Galatasaray'ın "bir şekilde" oluşturulan kale ve savunma dörtlüsünün önündeki altı futbolcunun en vazgeçilmezlerini yazalım; Taylan, Feghouli , Arda ve Diagne...
H H H
Hadi çok zorladınız Belhanda'yı da ekleyelim...
Şu an için, kalan son formaysa illaki Emre Kılınç'ın...
Eldekilerle kurulabilecek en iyi(!) takımdaki isimlerden üçü yokken, ikisi de dünkü gibi çok kötü oynuyorken, Konya'da beraberliğin bile çok iyi sonuç olduğunu vurgulamak lazım.
Dün akşamki futbolla o bile hayaldi zaten.
7 eksikle sahaya çıkan Konyaspor'sa sadece dün akşamki haklı galibiyetiyle değil futbol felsefesiyle de takdiri fazlasıyla hak ediyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.