Antalyalı!
Son maçında Hatay karşısında hezimete uğrayan Antalyaspor, maça hayli ürkek başladı. Rakibi oyunu hayli geride kabul etmesine ve topu bırakmasına karşın Galatasaray ilk yarıda gole en çok Belhanda'nın hayli uzaktan çektiği güzel şutla yaklaşabildi.
Koskoca 45 dakikada, Belhanda'nın o şutu, her iki takımın kaleyi tutturabildiği tek şuttu zaten.
Donk'un ve Arda'nın Linnes'i, Marcao'nun Saracchi'yi son çizgiye indiren harika paslarıysa, Antalya savunmasının dikkatiyle savuşturuldu.
Galatasaray'ın yüzde 66 topla oynama oranıyla, bir önceki maçında altı yemiş bir takım karşısında daha fazlasını yapması gerekirdi... İlk yarıda sahadaki en anlamsız varoluş Ömer'inkiydi kuşkusuz.
***
Nitekim ikinci yarının başında Falcao girdi, Ömer çıktı. Tam herkes "Galatasaray her an gol bulacak" diye düşünürken Emre Kılınç'ın kırmızı kartı geldi. Hakemin bu kararı bence ağır bir karardı ve sanırım VAR da benimle aynı fikirdeydi. Pozisyonun hemen sonrasında Marcao'nun gördüğü sarı kartsa bana göre kırmızı olmalıydı.
Antalya'ya çok şaşırdım; kalan uzun süreye, Falcao'nun tekrar kenara gitmesine rağmen eksik oynayan Galatasaray en az 11'e 11 oynanan bölümdeki kadar maçın hakimiydi. Kabul etmek gerekir ki sarı-kırmızılılarda alternatifi olmayan tek bir futbolcu var; "Antalyalı" olmayınca şöyle oynayan bir Antalya'yı bile yenemiyorlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.