Trabzonspor bu tiyatronun neresinde?

Salih Tuna
Albert Camus "Ben futboldan ahlakı öğreniyorum" demişti. Türkiye'de olsaydı "tarla sürmeyi" öğrenirdi.
İşin en tuhaf yanı da o "tarla" sürerdi, biz "futbol" oynadığını sanırdık.
Mezkur sözü hatırlatan değerli yazar-sosyolog Necmeddin Kemal kardeşimiz gönderdiği mailde, Camus'nün futbol yorumculuğu da yaptığını belirtmişti.
Fransız futboluyla Türk futbolu arasındaki farkı vülgarize edecek olursak şunu söyleyebiliriz:
Fransa'da Camus futbol yorumculuğu yaptı, bizde Bedri Baykam yapıyor.
İkisi de sanatçı: Biri romancı, diğeri ressam.
Camus'nün romancılığı deyince hemen herkesin aklına "Veba" veya "Yabancı" gelir; Baykam'ın ressamlığı deyince akla daha çok "spermli peçete."
Camus dünya çapında bir filozoftu; Sartre veya Kierkegaard ayarında. Bedri Baykam'ın da belirli bir filozofisi var tabii; Ömer Çavuşoğlu ile Rıdvan Dilmen arasında.
Albert Camus tam olarak şöyle demişti: "Ahlak ve insanın yükümlülükleri hakkında güvenebileceğim ne biliyorsam onu futbola borçluyum..."
Peki biz ne öğreniyoruz futboldan?
Herkes başını iki elinin arasına alıp bunu düşünsün.

O laflar ne olacak?
Ahlak ve insanın yükümlülüklerini mi öğreniyoruz, hedefe ulaşmak için her yol mubahtır menfaatperestliğini mi?
Şayet ahlaki ve insanî sorumlulukları öğreniyorsak, "3 büyüklerden birinin şampiyon olması lazım, olamazsak bu Anadolu ile baş edemeyiz, haberiniz olsun..." lafını nereye koyacağız?
Biri, "Tamam da bu Trabzon'un falan g(...) kalktı" lafını ettiği yerde diğeri, "Biz kimsenin yolunu kesemeyiz; futbol sahada oynanır" yollu karşı çıkacağına, "Ama federasyon bunlara yol veriyor..." diyebiliyor.
Hal böyleyken, futbol allamelerimiz matine-suare " yorum" şavullayabiliyor:
Kanatlar iyi çalışmıyormuş da hatlar arasında kopukluk varmış da bilmem ne!
Sahaya yansımamış!
Sayın bayım, kanatlar muntazaman çalışıyor, hatlar da gayet uyumlu; bütün mesele senin"kanattan" veya "hattan" neyi anladığında!
İyisi mi biz Camus'den devam edelim:"Caligula" oyunun yazarına, arkadaşı, "Tiyatroyu mu yoksa futbolu mu tercih edersin?" diye sorduğunda, "Hiç kuşkusuz futbol" cevabını vermişti.
Ona bakarsanız biz de (ulusça) tiyatroya nazaran "hiç tereddütsüz futbolu" seviyoruz ama sadece "tiyatro" seyredebiliyoruz.
Bu tiyatronun en son epizotlarından birinde, Etik Kurulu'nun her şeyi son derece vukufiyetle ortaya koyduğu raporuna rağmen, "Şike sahaya yansımadı" repliklerini duyuyoruz.
Ne diyelim: Alkış... Alkış ...
Alkış...
Heyhat ki heyhat, Trabzonspor'un bu tiyatrodaki rolü "seyirci" olmaktan öteye geçmiyor!


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.