Anahtar!
Bir yanda Beşiktaş derbi zaferiyle moral bulmak isterken, diğer tarafta Trabzonspor Monaco gibi önemli bir takıma karşı gösterişli galibiyetini derbi zaferiyle taçlandırmak istiyordu.
Bordo-mavililer, Beşiktaş'ın seyircisiyle yarattığı atmosferde oyuna iyi başladı.
Golden sonra atmosfer kırıldı ve oyunu lehine çevirdi. Kontrollü oyuna çevireyim derken daha fazla yatay ve geriye oynadı. Yarı alanında Beşiktaş'ı bekleyerek kalesinin önünde yaptığı derinlemesine savunmayla rakibini de kendi ceza sahasına davet etmiş oldu.
Hücumda hareketlilik, boş alan yaratma, savunma arkası koşu denemelilerdi. Böyle maçlarda skoru korumaya oynamamalı. 58'de Bardhi üçüncü golü atsaydı, kırılma anını kendi lehine çevirirdi. Maçı da kazanabilirdi.
Yapılan ilk iki değişiklik yanlıştı. Esas değişmesi gereken orta sahaydı.
Monaco maçını kazandıran orta saha yerine rakibin çok çabuk geçtiği Bakasetas, Hamsik ve Gbamin üçlüsüne hamleler olmalıydı.
Çünkü oyunun makine dairesi olan orta sahayı savunma ve ofansif anlamda elinde tutamamanın maç boyunca sıkıntısını yaşadılar. Buna rağmen 1 puanla dönmek ve büyük maçlarda Avcı'nın İstanbul'da kaybetmemesi önemliydi.
Hazır olmayan Ghezzal ve Nkoudou yerine farklı tercihler olabilirdi. Oyunu merkezden kurgulayan 4-3-1-2 gibi, kenarlar iş yapmadığında ve sakatlıktan çıktığında böyle bir diziliş tercihi olup oyunun omurgasından merkez hücumlarıyla oynamayı düşünmesi gerekirdi.
67 dakika beklemeyip daha önce bu formasyona dönebilirdi. Trabzon'u geri ittiği bölümlerde son vuruş becerisi, final paslarındaki eksikliği ve hücumda çoğalamama sorunu yaşadılar. İsmael, sahaya sürdüğü ilk 11, dizilişler, oyuncu değişiklikleri konusunda derinlemesine düşünmeli.
Elde hücum adına çok farklı becerileri olan oyuncu çeşitliliği var.
Bunu da iyi kullanmalı çünkü 'kapıyı kilitleyen de açan da aynı anahtar' ise Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışındaki anahtarını da Valerien İsmael'in performansı belirleyecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.