İlk adım
Trabzonspor'un Avrupa Ligi'ndeki iddiasını sürdürmesi açısından Monaco maçında alacağı galibiyet; gruptan ilk ikide çıkma şansını artıracağı gibi ligde de pazar günü oynayacağı Beşiktaş derbisi öncesi kazanacağı moral ve güven açısından çok önemliydi. Abdullah Avcı'nın çıkardığı ilk 11'de bazı pozisyonlarda rotasyona gitmesi gayet doğaldı. Özellikle orta sahada Gbamin sahanın en iyisi olduğu gibi Trabzonspor'un oynadığı oyuna yön vererek sezon başından beri eksik olan köprü görevini hep ofansif hem de defansif anlamda çok başarılı bir şekilde uyguladı. Uğurcan'ın maçın ilk devresinde takımını tutma adına gösterdiği performans çok başarılıydı. Hüseyin'in de savunmanın sağ kenarında uzun süre sonra sakatlanıncaya kadar gösterdiği performans çok iyiydi. Hugo, geçen sene şampiyonluğa giden yolda attığı duran top kafa gollerinden birine daha imzasını attı.
Eren'in iştahı, Denswil'in dengeli oyunu, Hamsik ve Bakasetas'ın katkıları, Gbamin'le beraber özellikle ikinci yarıda oyunun kalitesini üst seviyelere çekti bordo-mavililer adına. Umut'un çalışkanlığı ve 90 dakika oyunun içinde olması, Bardhi'nin becerisi, sonradan oyuna giren Trezeguet'nin de attığı golle gecenin skoru belirlemesi; Trabzonspor adına yüksek konsantrasyon, istek, coşkuyla sezon başından beri fazla gösterilmeyen kazanma tutkusuyla hak edip alınan bu galibiyet, üç puandan da fazlasıydı. Bunun yansıması, bundan sonraki lig ve Avrupa macerasında bordomavililerin saha içi performansını yalnız oyun olarak değil, daha fazla takım olmaları, hedefe ve başarıya ulaşmaları açısından da çok önemliydi. Futbolda yaşadığınız iniş-çıkışlar sizi daha hızlı hedefe götürür. Trabzonspor da Monaco galibiyetiyle bu hızlı hedefin ilk adımı atmış oldu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.