Lakayıt!
- Ozan Zeybek Yazıları
- 02 Ekim 2020, 23:59:44, Güncelleme: 03 Ekim 2020, 06:50:04
İskoçya'da Galatasaray'ın hücumda organize olmuş bir pozisyonunu hatırlayan var mıdır acaba? Hangi takımda olduklarını bilmeyen bazı nankör oyuncular var diyeceğim ama ağır kaçacak.
Galatasaray ikinci golü yediğinde aklıma Özkan Sümer hoca geldi.
Kulakları çınlasın. Duran top değil , akan oyunda sol bek orta yapıyor sağ bek gol atıyor. Özkan hoca olsa bu tarz gol yiyen savunma hattına bir daha formayı zor verirdi.
H H H
Hani aylardır Marcao için büyük rakamlar konuşuluyor ya; 15-20 milyon eurolardan bahsediyoruz, Rangers'in stoperleri 300- 500 bin euro. Ayıp ama... O halde Marcaogilleri hemen sat , gitsin.
Hep eleştirdiğimiz , sağı solu belli olmayan Babel bey ve Belhanda bey zaten başa dert. Bu arkadaşlar bir maç oynayacaklar , beş maç kayıplar. Takımın oyununu da bozuyorlar. Psikolojisine girmiyorum bile. Nerde büyük takımın büyük oyuncuları? Kolay değil ama kurtulun bunlardan lütfen. Aklınıza hemen Lens geldi değil mi?
Emre Kılıç'ı henüz lig başlamadan, 'çok umutluyum' diye anlatıyordum.
Sezona iyi de başladı fakat bu maçta amatör oyuncu gibiydi aynen.
Falcao'cuğum ise; pazardan al-gel, ayıkla, hazırla, pişir ve önüne koy, yesin. Yırtıcı ve yıpratıcı hiç bir şey yapamadı. Son yirmi dakika çift forvete döndük ama topu öne taşıyacak adam yoktu.
H H H
Oyuncu kalitesi ve piyasa değeri olarak Rangers takımından üstün bir Galatasaray var ama taktik anlayışa ve oyun disiplinine bağlı kalmadıktan sonra hiçbir şey ifade etmiyor.
Babasından dolayı bir tek Hagi'yi tanıyoruz. Hepsi isimsiz lakin işine bağlı oyuncular. Rangers yapılanma olarak örnek teşkil eden bir kulüp.
Emin olun ; İstanbul takımlarımız hoca değişikliğine gittiklerinde ilk isim Gerrard olacak. Yani anlayacağınız, piyasada aylarca adını sık duyacağız.
Fatih hoca tekrar takvime bakıp beş ekim hangi güne denk geliyor diye düşünmüştür mutlaka. Son dakika kim gider, kim gelir hep beraber göreceğiz... Almak kolay da satmanın zor olduğunu ağalar da itiraf ettiler artık.
Benim itiraflık da ihtiraslık da bir yanım yok. Sonu başından belliydi zaten...