Her takıma lazım

Bir takımın başarısı kadro istikrarıyla doğru orantılıdır.
Kadro istikrarını sağlayan ise doğru transfer, seçim ve başarıda sürekliliktir. Başarılı kadro bozulmaz! Ancak, kazanırken de eksikler ve yanlışlar görülmeli, önlemler alınmalıdır.
Beşiktaş'ın bu sezon oluşturduğu kadro, özellikle ilk dört haftada aldığı dört galibiyetle önemli mesafeler kat etti.
Ne var ki; başlangıç iyi yapılırken, bir takım eksik ve yanlışlıklar da var. Bu eksik ve yanlışlar görülüp, önlem alınmazsa ileride Beşiktaş'ın başı ağrıyabilir!
Beşiktaş'ın görülen en önemli sorunu savunmada. Sivok ile Escude, top kullanmada başarılı ama rakipten baskı yediklerinde ya da birebir kaldıklarında telaşlanıp bocalıyorlar, zorlanıyorlar.
Savunmadaki aksamaları gören Bilic'in, takımda rotasyona gidebileceği söyleminde işaret ettiği nokta; savunmadaki bu ikilidir. Rotasyon, Sezer Öztürk ile kavga etmeseydi İbrahim Toraman'a şans kapısı açabilirdi.
Ne yazık ki, çirkin olay Toraman'ın oynama şansını azalttı.

Hilbert'in kulağı çınlıyor
Beşiktaş'ın bir diğer zayıf yönü; dirençli olamaması ve oyunu tutamaması!
Bir başka gerçek; Beşiktaş'ın, orta sahasında ve sağ koridorunda yetersizlikler olduğudur.
Sağ bek Serdar Kurtuluş; kesicilikteki başarısını, rakip kaleye bindirmelerde, orta yapımında gösteremiyor. İnanıyorum ki; top Serdar'a her geldiğinde Hilbert'in kulağı çınlatılıyordur.
Orta sahada Veli, Fernandes gibi pozisyon üretemiyor ama iyi yönü; rakip yarı alanında dikine, delici oyunu, kaleye şut çekmesi.
Ancak, hücum organize becerisi yok! Necip; mücadele, rakip atak girişimini önlemedeki becerisini oyun organizede gösteremiyor.
Öyle bir yetisi yok. Ama orta saha için olmazsa olmazdır.
Beşiktaş'ın öteki olmazsa olmazı; çok yönlülüğüyle Atiba'dır.
Bir deyim vardır; "her eve lazım" diye...
Birinci ve ikinci bölgede dama taşı gibi oynatılan
Atiba da her takıma lazım!