Cezalar vız gelir!

İlk dört hafta beklenmedik hızlı girişiyle 12 puan toplayarak dikkatleri üstünde toplayan Beşiktaş'ı, açıkçası rakipleri değil, bir avuç kendini bilmez frenledi.
Galatasaray yenilgisiyle başlayan musibet, TFF'nin anlamsız, mantıksız, saçma sapan cezasıyla katmerlendi! Dört maç "seyircisiz" oynama cezasının ceremesini Beşiktaş'a kesmek hukuk dışıdır! Bu cezada futbol takımının zerre suçu yoktur!
Maç cezaları saha içinde futbolcuların sebep olduğu olaylardan ötürü verilmeli!
Seyircinin sebep olduğu olayların cezası futbol takımına çektirilemez!
Çünkü, olayı çıkaran futbol takımı değildir! Suçlu; engelleri aşıp, sahaya girenlerdir!
Turnikeleri, engelleri aşıp, sahaya girenleri engellemek kulüplerin görevi olamaz! Çünkü kulüpler, emniyet güçleri değildir! Kötü niyetli bir avuç çapulcu, Beşiktaş'ı yakmak için turnikeleri aşarak sahaya girmişse bunları engellemek kulüplerin görevi değildir!
Sahada görevli olan devletin güçleri, olayları engelleyemiyorsa kulüplerin günahı, suçu ne?

Ceza suçluya kesilmeli
Mağdur olan Beşiktaş, ama cezalandırılan da Beşiktaş! Böyle adalet mi olur? Asıl suçlular cezalandırılmadıkça, futbol sahaları bozguncuların şerrinden kurtulamaz!
Disiplin Kurulu'nun, suçsuz, günahsız Beşiktaş kulübünü cezalandırmasının adı; kolaycılıktır.
Elbette suç, cezasız kalmamalı!
Ama ceza mağdura, suçsuza değil, suçluya kesilmeli! Şampiyonluk yolu hep engebeli olur! Beşiktaş'ın yolunda koca koca dikenler var. Aşıp, hedefi vurabilirse, yıllarca okunacak tarih yazar!
Bursaspor ve Eskişehirspor engelleri, tüm takımlar, özellikle de zirve yolunda koşan takımlar için dikkate alınacak, çekinilecek boyuttadır! İkisinden de vize almak büyük başarıdır! Beşiktaş, önce Bursaspor'u hem de 3-0 gibi farklı bir skorla sonra da Eskişehirspor'u 1-0 yenerek "zirveye ortağım" mesajı verdi.
Bu tempoyu bozmazsa rakipler de, cezalar da Beşiktaş'ı durduramayacak gibi görünüyor!