Lanet olsun
Niçin bu hiddet, niçin bu şiddet? Sporun bir eğlence, centilmenlik olduğunu, içeriğinde kazanmanın ve kaybetmenin olduğunu ne zaman öğreneceğiz?
Kazanmanın ya da kaybetmenin sürekli olmadığını bilemeyecek miyiz? Bugün yenilenin, yarın kazanabileceğini düşünemeyecek miyiz?
İşte gördük; Real Madrid'e 6-1'lik yenilgiyle bozguna uğrayan G.Saray, bozuk moralle çıktığı Beşiktaş maçını 2-1 kazanabiliyor.
O Beşiktaş ki; 4'te 4 yaparak şampiyonluğun 1 numaralı adayı durumuna gelmiş ve o yüksek moralle, moralsiz G.Saray'ın karşısına çıkmış ve de 1-0 öne geçmiş.
Ancak, liderliğin ve attığı golün rehavetine girince 2 gol yiyor.
O da olabilir! Hazımsız, çirkin, bir avuç lanetli sahaya atlayarak Beşiktaş'ın hükmen yenilgisine ve sahasının kapatılmasına neden olan olaylar çıkartıyor.
Buna sebep olan haydutlar kına yaksınlar!
Oysa Beşiktaş, kendine zirveye Kara Kartal bayrağı diktiren, geçen sezonlardan farklı futbol sergiliyordu.
Beyin, orta sahadır
Bir futbol takımının beyni; ruhu kuşkusuz orta sahasıdır.
Beşiktaş, bu konuda başta Fernandes olmak üzere, Oğuzhan, Veli, Necip Atiba'ya sahip olması açısından çok şanslı.
Oğuzhan'ın formunun zirvesine tırmanmak üzere iken sakatlanması kendisi ve Beşiktaş adına büyük şanssızlıktır!
Takım oyununu Bilic, "Beşiktaş'ta sosyalizm var" tanımı ile adlandırıyor. Doğru tanımlama.
Nitekim, onbirini belirlemiş olmasına karşın, şans verdiği kulübedekilerden verim alabiliyor. Çünkü kulübedekiler kendilerine şans verileceğine inanarak hazır kıta bekliyorlar!
Her güzelin bir kusuru olur.
Örneğin; Gökhan Töre ile Muhammed! İkisinin de kusuru aynı. Topu ayaklarından çabuk çıkaramıyorlar. Haydi Mami daha acemi, tecrübesizdi.
Ama Gökhan; Almanya, İngiltere görmüş futbolcu, iyi eğitim almış.
İkisi de topu ayaklarından çabuk çıkarırlarsa, yeteneklerini daha sergiler daha yararlı olur!
Şampiyonluğa uçarken, Kartal'ın kanatlarını kıranlara bir kez daha lanet olsun!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.