Sezer'in kötü kaderi!

Beşiktaş, ilk maçlarda geçen sezonki gibi; kolay gol atıyor ama kolay gol yiyordu! Bu yaraya Bilic ilaç olarak çift stoper Sivok ile Escude birlikteliğini bularak, savunmaya güvenirlilik kazandırdı.
Samet Aybaba, çare olarak İbrahim Toraman'ı geri dörtlünün önünde üçüncü stoper gibi oynattı ama bu düzen kolay gol yemeyi engelleyemedi. Çünkü; forvet, geriye gelip yardım etmiyordu!
Yani Beşiktaş "takım oyunu"ndan fersah, fersah uzaklardaydı!
Bir parantez; stoper, sağbek, ön libero oynayabilen Toraman'ın kulübeye çekilip, kaptanlığının elinden alınmasının mantıklı nedeni hâlâ anlaşılmış değil! Kaldı ki, Toraman'ın yerine stoperde iki yapancı Sivok ile Escude'yi oynatmak; forvette Eneramo gibi rakip savunmaları dağıtan golcünün yabancı kontenjanından oynamasını engellemekte!
Beşiktaş geçen sezona göre yavaş ve düşük tempoda oynuyordu.

Geçen sene farklıydı
Geçen sezon en büyük silâhı yüksek tempo, hızlı ve bol pozisyonlu oyundu. Hatası Samet Aybaba'nın yakındığı gibi hücumlarında hızını alamayıp, savunmaya yardımı aklını getirmeyen hücumcuların gol atmadaki doyumsuzluğuydu! Bu doyumsuzluğun bedelini attığına yakın goller yiyerek ödedi. Yenilen gollerde kaleci McGregor'un da hataları vardı. Bu sezon bu hataları görmüyoruz.
Dahası ve çok önemlisi; İskoç kalecinin yerine alınan Tolga Zengin, gözü kapalı güvenilecek kalecidir. Güvenilecek diğer futbolcu sağbek Serdar Kurtuluş… Ancak Serdar, hücumda Hilbert gibi etkili olamıyor.
Orta sahada Atiba, savunmanın önündeki güvencesi. Teknik, çalışkan, mücadeleci oyunuyla orta sahaya dinamizm kazandırıyor.
Ayrıca iki bekte de oynayabiliyor.
Mevkidaşı Sezer Öztürk; teknik, futbolu biliyor. Eksik olan özgüvenini kazanırsa vazgeçilmez, Beşiktaş'ta kalıcı olur.
Şanssızlığı; Fernandes gibi bir süper stara alternatif olması.
Bu şanssızlığı Fenerbahçe'de de Alex gibi rakibi olmakla yaşamıştı!
Kaderin önüne geçilemiyor işte!