Mesele Umut mu?

Bu hafta da sanki başka sıkıntımız yokmuş gibi olmayan bir Umut Bulut problemi yarattık.
Bu delikanlı, her yıl ortalama olarak 15 gol veya üzeri sayı yapan bir oyuncu olduğu halde, neden bu denli vasatın üzerinde verim alınan bu futbolcu için durup dururken spekülasyon yapılarak kupa finali öncesi durgun suları bulandırarak ne idüğü belli olmayan balık avlamaya çalışılıyor...
Önce, Ömer-Giray... Ardından Colman-Cale-Alanzinho. Şimdi de Umut-Teofilo...

Bu sporcular arasındaki bitmeyen sorun yumağı nedir ve bu bulaşık yumak demetinden kimler ne ummaktadır?
Konunun detayına Trabzonspor menfaatlerini gözeterek ilerleyen zamanlarda veya kupa finali sonrasında elbette inilecektir.
Eğer böyle sıkıntılar gerçekten var ise bu takımın teknik ve idari yönetimi içerisinde kırk kişi, artı menajer ve danışman gibi bir sürü görevli ordusu varken bu sıkıntılar bu cenderelerden nasıl olup da dışarı sızıyor veya 'Yen içerisinde' halledilip sorun olmaktan çıkarılamıyor insan merak etmeden duramıyor doğrusu.
Bildiğim Trabzonspor yapısında bu ve bu gibi benzer sorunlar aile içerisinde dışarı aksettirilmeden halledilirdi.
Dün kulağımıza gelen haberlerden Umut-Teofilo sıkıntısının halledildiği cümle aleme anons edildi.

HâLâ BİR SİSTEM YOK
Esasen bunun hiç tınının çıkarılmadan sessizce halledilmiş olup kimsenin duymamış olması, yukarıda saydığımız zevat muhtevasında halledilmiş olması gerekmez miydi?
Biz bunların hallinin bu şekilde olduğunu eski yönetici ağabeylerimizden böyle öğrenmiş ve başarıları da sadece sahada değil saha dışındaki aktif yönetim etkinlikleri sayesinde yakaladığımızı görmüş ve kavramıştık.
Umut meselesine tekrar dönersek, bu delikanlı maalesef hedef olmayı hak etmemiştir zira bu oyuncu çoğu zaman hem yalnız hem de yanlış oynatılarak adeta seyirci önüne atılarak atış menzili içerisinde kalmıştır.
Umut'u iyi tanıdığınız zaman bu oyuncunun 'sinisinin serili kapısının açık' olduğunu görürsünüz...
Ondan bir şeyler almak ve ona bir şeyler sunabilmek için kendisi ile yakınlaşmak yeterlidir.
Şu an maalesef bu problemler gün ışığına çıkıyorsa ortada mutlaka çözülmesi gereken bazı sıkıntıların olduğu ve bazı otorite boşluğunun mevcudiyeti muhakkaktır.
Önemli olan bu sıkıntıların kaynağına inip hal çaresi üretip kulübün sıkıntılarını halletmektir.
Diğer taraftan sezonun sonuna yaklaşıp yeni sezonun planlarının yapıldığı şu dönemlerde sahada hâlâ geçerli bir oyun sisteminin olmadığını ve adının koyulamadığı gerçeğini hatırlatmak isteriz.