Keyif almadık
Son hakem ara seminerinde MHK başkanı, hakemlere zaman zaman futbolcuların sinirlenmelerini önlemek için 'faul olmasa bile bir iki pozisyona faul çalabilirsiniz' gibi çağ dışı bir yaklaşımda bulununca hakemlerimiz denge sağlayacağım derken maçlarda dengesiz, tartışılan kararlar vermeye başladılar.
Olan faulleri, penaltıları, ihraçları pas geçerek maçları yönetmek yerine futbolcular sinirlenmesin diye idare etmeye yöneldiler. MHK'dan aldıkları rüzgarı sahalara yansıtıyorlar. Çünkü idare ettikleri maçlardan sonra tekrar tekrar maça gidiyorlar. İlk yarıda oynanan 153 maçta futbola doyduğumuz maç sayısı zaten bir elin parmakları kadar olmuş, bir de buna anlamsız hakem yönetimleri eklenince ligde beklenen kaliteyi bulamadık.
Göstermesi gereken kartları göstermediği, var olan penaltıları çalmadığı halde bazı yorumcular, Yunus Yıldırım'ı "Kolay kart göstermez, penaltı vermez" diyerek, sanki övünülecek bir durummuş gibi öne çıkardılar. UEFA'da böyle bir hakem kategorisi yok. MHK da yanlış olmasına rağmen ısrarla aynı hakeme maç vermeye devam edince, bu haftaki Yunus Yıldırım'ı futbolumuza, hakemliğimize armağan ettiler. Fenerbahçe-Sivasspor maçında penaltıları vermedi, burnunun dibinde yumruk atıldı, ihraç etmedi, tekme atıldı sarı ile geçiştirdi, maçı yönetmedi idare etti ve haftanın en kötüsüydü...
Çakır keyif verdi...
Hakemlerimizi şark kültürü ve vizyoner anlayışta maç yönetenler diye ikiye ayırabiliriz. Şark kültürü ile maç yönetenler aslında maç yönetmiyorlar maçı idare ediyorlar.
Çünkü onlar koltuklarını rahatsız etmediği sürece kendilerine maç veren MHK'nın, yalan da olsa gösterilen sempatik yaklaşımın, gerçekler yerine hatalı olmasına rağmen olumluymuş gibi eleştirilerde bulunanların etkisinde kalarak ülke içinde maç yönetme ile tatmin olan anlayışa sahipler.
Vizyoner hakem ise her türlü baskıya direnen, en zor anlarda bile kuralları layıkıyla uygulayan, ülke içinde ve dışında başarılı maçlar yönetmek için uğraş veren, sürekli kendini yenileyen ve geliştiren hakemdir. Bizim bu tür hakemlere ihtiyacımız var. Gençlerbirliği-Bursaspor maçında haftanın en iyi yönetimini gösteren vizyoner hakem olarak Cüneyt Çakır'ı seyrederken keyif aldık. Beşiktaş-Gaziantep maçında Halis Özkahya kafası karışık olmadığı zaman demek ki objektif yönetim gösterebiliyormuş.
Önünde uzun bir hakemlik süresi ve geleceği olan Halis'i hep böyle görmek istiyoruz. Trabzon-Karabük maçında Fırat Aydınus, Trabzonsporlu Engin'in ihracını tespit edemeyişi dışında başarılıydı. Vasat giden Konya-G.Saray maçında İlker Meral uzatmalarda macera arayınca çarpıldı, kötü bitirdi ve başarısızdı. Süleyman Abay ve Hüseyin Göçek verdiği kritik kararlarla gündem oluşturmazken Kamil Abitoğlu her zamanki gibi tecrübesini yansıttı. Abdullah Yılmaz ise çözemediği Batuhan olayında olduğu gibi karşısına çıkacak süpriz olaylara hazır olmayan düz bir hakem görüntüsündeydi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.