Kayıplara devam

Galatasaray'ın geçen sezon boyunca ve bu sezonun başında herkesi kendisine hayran bırakan iştahı giderek daha yüksek bir hızla eriyor. Ne savunma ne de hücum çalışıyor. Rakibe birbirinden basit pozisyonları verirken, kendileri de pozisyona girmekte zorlanıyorlar.
Gençlerbirliği, topun arkasında beklemeye niyetliydi. Geçtiğimiz haftalarda Ordu, Braga ve Eskişehir, bu formülle istediklerini almıştı Galatasaray'dan. Sarıkırmızılı ekipte Selçuk'un olmayışı zaten başlı başına bir sıkıntıydı.
O oynadığında bile var olan sorunlar büyüdü. Galatasaray temposuz bir baskıyla rakibinin ekmeğine yağ sürdü. Gençlerbirliği sol beki Tosiç, Eboue'yi devamlı geçerken Galatasaray ilk 45 dakikayı pozisyon bulamadan tamamladı. Burak, sakatlığın ve takımın temposuzluğunun da etkisiyle hayalet gibiydi.

İşler hiç iyi gitmiyor!
İlk yarıyı geride kapatan G.Saray'da Umut'un girişi biraz olsun hücuma bir soluk getirdi. Elmander ve Umut'un arı modeli çalışkanlıkları peş peşe 2 gol getirdi.
Ama G.Saray'ın kontrol sorunu var. Galibiyeti korumak da bir sanat. Ama Amrabat'ın dalgınlığının getirdiği gol ve hemen ardından savunmanın bir başka hatasıyla geriye düştüler yeniden.
Hakan'ın son dakikalardaki golü belki 1 puanı kurtardı ama işler hiç iyi gitmiyor.
Selçuk yokken onun saha içi liderliği görevini devralan olmadı.
Hamit, hâlâ isteneni veremiyor.
Bu kırılganlığın Cluj maçına yansıması yeni bir felaket anlamına gelir. Gençlerbirliği ve Çapa için sadece olumlu sıfatlar bulabiliriz herhalde. Defoları var ama tekme atmadan da büyük takımların zorlanabileceğini kanıtlıyorlar.