Mert Aydın

Mert Aydın

02 Ağustos 2012 | Perşembe

Haltere ne oldu?

Halterimiz niçin bu duruma düştü? Ahlanıp vahlanmadan oturup düşünmemiz gerekiyor. İşin kolay yolu, "Naim yok, Halil yok, Nurcan yok" demek. Tabii ki onlar klasında sporcumuz yok. Ama bu durum, 2-4 madalya almamıza engel değildi. Olası nedenleri tartışalım:
1. Stres yönetimi sıfır. İlk hafta madalya umutları sadece haltercilerin üzerinde olacaktı.
Bu bilinirken sporculara yeterli psikolojik destek yapılmış görünmüyor.
Belki yapıldı ama bunu bile aşacak bir baskı yöneticilerden gelmiş olabilir mi?
Nurdan'ın gözyaşları, takımın en tecrübelisi Aylin'in yarışma sırasında devamlı, "Özür dilerim, özür dilerim" yalvarışları böyle bir baskının ürünü mü?

Kriz eksik olmadı
2. Madalya alan ya da üst düzey derecelere sahip sporcular, Londra'da zirve yaptı. En iyi derecelerini üretmek için çaba gösterdiler. Bizim sporcularımızın büyük bölümü idmanlarda bile burun kıvırdıkları ağırlıkları kaldırmadı ya da kaldırmak için iki ya da üç hakkını harcadı. Acaba hazırlık döneminde sporcuların zirve yapması gereken dönem hesaplanırken yanlışlar mı yapıldı?
3.Yarışmalar boyunca hep kriz yaşandı. Kriz yönetiminde antrenörlerimiz strateji belirleme konusunda hep panik havasındaydı.
Pratik çözümler gözden kaçırıldı.
Sporculardan daha çok strese girmiş gibiydiler. Sibel'in 132 kiloyla madalyayı neredeyse garantileyebileceğini düşünmeden Kanadalı ile gereksiz yarışa girip ağırlığı 133'e çıkarmaları bunun net örneği.
Kısacası daha tartışılacak çok şey var. Halteri zor bulmuştuk. Bu kadar kolay kaybetmeyelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor