Büyük kalite
Galatasaray, insana sırtını koltuğa dayayıp rahat bir maç izlettirmiyor. Oyuncular aşırı güvenle oynadıkları için bazen gereksiz top kaptırıyor, bazen de final paslarında "Egoist" davranıyor. Özgüven doğru kullanıldığında skor avantajı getiriyor. Ancak özgüven aşırılığa kaçınca Galatasaray gereksiz tehlikeler yaşıyor. Okan Buruk "Özgüven" ile "Kalite"yi dengelerse Galatasaray çok pozisyon bulur, egoizm ortadan kalkar ve rakip kolay pozisyon bulmaz. Başakşehir'e karşı "Özgüven-Egoizm-Kalite" üçgeninde gidip gelen bir Galatasaray izledim. Örneğin; yüksek kalitedeki Hakim Ziyech oyun içinde fazla görünmedi, rakibi fazla kovalamadı ama "KontrolŞut" ile ustalık kokan bir gol attı. İcardi hep yakın markajda oynadı. Kazanılan penaltıyı hiç bir riske girmeden kalite bir vuruşla gol yaptı. Tete hep ilk onbir başlamalı. Neden mi? Tete kanatta top tutuyor, içeri pozisyon alıyor, kolay çalım atıyor, araya kilit pas bırakıyor. Bakarak görerek pas kullanıyor. Kerem Aktürkoğlu, çalışkanlığı, hırsı, mücadele gücü ve kazanma coşkusuyla Galatasaray'ın kalbidir. Çünkü Kerem yürekten oynuyor, kazandırdığı penaltı çabukluğunun ve pozisyon takibinin eseriydi. Lucas orta alanı tek başına yönetti, rakibe bastı, top çaldı, estetik çalımlar attığı ve pas hatası yapmadı. Galatasaray uzun aradan sonra savunmada aradığı liderliği Davinson Sanchez ile buldu. Sanchez kendine güveni yüksek bir oyuncu, çok sakin oynuyor, topu akıllı kullanıyor, tehlikeyi hissettiğinde basit düşünüp riske girmiyor, doğru pozisyon alıyor, savunmadan da oyunu mükemmel kuruyor. En önemlisi Galatasaray'ın kazandığı duran toplarda Sanchez ne kadar etkili olacağını gösterdi. Not: Muslera, Galatasaray'ın artık bir efsanesidir. Yenilen golde yine hata yapan Muslera kafasına göre kalesini terk etmemeli, topu oyuna kalesine uzak şekilde sokmalıdır. Okan Buruk kaptanı ile mutlaka görüşüp gereken uyarıları yapmalıdır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.