Müthiş kurtarış
Maç başladıktan sonra iki takım da aynı anlayış içinde, aynı dizilişte oyuna başladılar: Aman dikkat kimin yumurtası kırılacak belli değil. Beşiktaş, beşinci dakikadan sonra üstünlüğü ele aldı. Presle Galatasaray'ı sahasına hapsetti. Sağlı sollu akınlar, şutlar ve atılan kornerlerle sarı-kırmızılı defans bunaldı. Herkes Kartal'dan gol bekliyor ama bana göre hücumlar sokmadan vızıldayan sivrisineklerin sesi gibiydi Galatasaray kademesi 20 dakika boyunca çok adamlı defansla Beşiktaş hücumcularına karşı koydu. Ancak 20 dakikadan sonra oyun ortalandı, Galatasaray hücumda pozisyon aramaya başladı. Hatta Keita'nın şutunu Rüştü zor da olsa kornere attı. Ha gayret Cimbom kendini toparla. Devrenin sonuna az kaldı. Beşiktaş saldırısını ve baskısını iyice arttırdı. Kaleci Franco, Holosko'nun kafa şutunda topu önce kesti, sonra havada dönüp yakaladı.
Görülmeyen goller
Bir başka pozisyonda ise direkten dönen topun gol olmasını önleyen kahraman Hakan Balta'ydı. Devre Özeti: Ah Erman Toroğlu ah, şimdi ekranda olsan, tuvalet kağıdı ile Franco'nun çevirdiği top gol mü, değil mi bize ne güzel anlatırdın. İkinci yarı aynı tempoda başladı. 50 dakikaya doğru Elano'nun nefis şutunu Rüştü kornere attı. Galatasaray oyuna asılmaya başladı. Toraman'ın Topal'a sarılıp düşürmesi resmen penaltıydı. Jo'nun oyuna girmesi Galatasaray'ı değiştirdi. Golde de onun rolü büyüktü. Arda'nın golü attıktan kısa bir süre sonra sakatlanıp çıkması kötü oldu. 82. dakikada Galatasaray defansı hata yaptı ve Sivok'la durum 1-1 oldu. Sonuç: Bana göre oyunun hakkı beraberlikti ve öyle bitti.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.