Özel proje!

Hakkı Yalçın hakki.yalcin@fotomac.com.tr

Süper Kupa aşk istiyordu o aşk sadece Beşiktaş'ta vardı. Süper Kupa ruh istiyordu o ruh da sadece Beşiktaş'ta mevcuttu. Bu görkemli finalde "istiridyeden çıkan inciyi" gördük. Maçın başında ilk golü de gördük son dakikada beşinciyi de gördük. Biraz daha zaman olsa Galatasaray adına çok daha ağır bir sonuç gelebilirdi. "Ben buraya zaten yenilmeye geldim" diyen Galatasaray'a karşılık, takım oyunu ve yardımlaşma duygusu öne çıkan Beşiktaş sezonun en özel projesi olarak dikkat çekti. Kısa zamanda harika bir yapılanmanın gerçekleşmesi kadar, kupanın kaldırılmasındaki sportmen duruşa da baktım. Kazanma adabına bile sahip olmayan ağzı bozuk adamları gördük biz! Kaybedince toz olanlara da alıştık. O yüzden böylesine görkemli bir sonuçtan sonra Hasan Arat'ın zarafetine de teknik direktör Bronckhorst ve Beşiktaşlı futbolcuların kaliteli duruşuna da kocaman alkışlar gönderdim.

Yabancı futbolcuya karşı değilim ama futbolumuzun yabancı bataklığına çevrilmesine karşıyım. Bazı yabancılar var ki aldıkları onca paraya karşılık "takıma faydalı olmaları için bir fırın ekmek yemeleri gerekir" diyorum. Ama Immobile ve Rafa Silva gibi bire 40 ekmek verebilecek isimleri görünce "böylelerine lafım yok" diyorum. Benim meselem gençlik. Gençlik rüzgarları nerede esiyorsa o takımdaki gelişim başarıyı da beraberinde getirecektir. Özellikle Beşiktaşlı Mustafa Hekimoğlu'ndan bahsediyorum. 17 yaşının düşlerine kanatlanmış böyle yetenekli bir gencin varlığının kaç yabancıya bedel olduğunu bir yıl sonra hep birlikte hesaplarız.

Galatasaray'a gelince, şampiyon apoletli takımlar kompleksleriyle rakiplerinin düşünce gücüne pozitif etki yaparken, takımın içindeki adamları da Truva Atına dönüştürür. Sahada herkes birbirinin ruhsuzluk kopyasıydı çünkü. O yüzden lig başlarken kuşkuların kutusu dolu. Bırakın transfer yapmayı takımın içindeki özel isimlerin problemlerini çözmekle bile uğraşılmamış. Verdiklerini geri alma ihtimali olan, fiziksel ve ruhsal olarak hazır görünmeyen bir Icardi gerçeği duruyordu sahada. Rakibini kutlamaya bile çıkmayan bir futbolcunun "boğuştuğu sorunlar" olduğu muhakkak. Icardi bizlerden iyi bilir, "aşklar da savaşmadan kazanılmaz maçlar da." Ama eli kolu bağlı sanki.

Barış Alper Yılmaz'da değişim rüzgarları esiyor. Beşiktaş maçında bitirimlik emareleri gördük, ayaklarının yere basmadığını gördük. Duyduk ki paçayı magazin alemine kaptırmış. Böyle delikanlıların ucuz ilişkilere kurban edilmesi an meselesiyken ona yardımcı olmak hepimizin görevi. Magazin aleminde senin kanını emerler Barış! Gündeme gelmek için yazılmadık senaryo kurulmadık tuzak bırakmazlar. Şehvet rüzgarları saçlarına yeni modeller verebilir ama karşılığında hayatını alır. Onlar paraya aşıktır senin gibi insanları kullanmaya. Tırnaklarınla kazıyarak bugünlere gelen sen, bedenini sergileyerek şöhret olanlara yem olmayacak kadar yürekli görünüyorsan, o yüreğin de bileğin de hakkını vermelisin. Sana yakışan da budur!

Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun Süper Kupa törenindeki duruşuna baktım. Kızının elinden tutarak sahaya girerken onurunu omuzlarında taşıyan bir baba fotoğrafı gördüm. Futbolun bütün çocukların elinden tutması gerektiğini işaret eden bu görüntüyü sezonun umudu sayarken, yanlışlara izin vermeyecek bir babanın Futbol Federasyonu Başkanı olmasını da çocukların talihi saydım. İbrahim Hacıosmanoğlu'na boşuna "babayiğit" demiyorlar.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.