14 Şubat 2024 | Çarşamba

Yatay geçiş!

Fenerbahçe sahasında oynadığı son 5 maçta 6 puan bıraktı. Geçen sezonlara baktığımız zaman böyle garip kayıpları görüyoruz. Lig uzun olabilir ama puanları kolayca israf edenlerin sezon sonu planlamasında hüsrana uğrama ihtimalini de görmezden gelemiyoruz. Alanyaspor karşısındaki 90 dakikaya bakınca genleriyle oynanmış ve kötü futbola yatay geçiş yapmış bir takım gördük. Yanlışların gölgesi doğruların önünü kesti. Orta alanın yaratıcı yanı sıfırdı, takım öne geçtikten sonra bile rakibi zinde tuttular. Puan kaybetmek önemli değil ama ruhunu kaybetmek var ya onun tedavisi zor.

Sezon başında işçi tulumu giyenlerin uyku tulumuna girmesinin sonucudur bunlar. Ve tabii ki kaç maçtır onları seyredenlerin uyku hali. Szymanski'nin yüzüne bakınca her şeyi anlamak mümkün. Bir rahatsızlığı var sanki, fiziksel olarak da çökmüş düşünce olarak da. Top ayağına geldiğinde kan dolaşımı hızlanan Ferdi Kadıoğlu'nun pozisyonlarda yenik düştüğünü en çok bu maçta gördüm. Bir takımın savunma kurgusuyla oynamanın nelere bedel olduğunu görecek birileri de yoksa daha görecek çok şey var. Yenilen ilk goldeki savunma kare kare izlenmeli.

Bu maçta sihrini saha dışında bırakan Cengiz Ünder, attığı gole rağmen Dzeko ve İsmail Yüksek aslına veda edenlerin suretleri gibiydi. Dar alandaki saklambaç oyuncusu Tadic kaç maçtır Truva atı rolünde. Gaziantepspor maçında da Alanyaspor maçında da yaptığı hareketler kırmızı kartlıktı. En büyük ustaların bile pozisyon hataları affedilir ama böyle hareketlerin affı olmamalı. Hakemler ceza vermiyorsa yöneticiler vermeli.

Beşiktaş'tan yeni transferlerle bir anda başka boyuta geçmesi beklenmesin. Bu takım "tedarik güçle" değil takım oyunuyla yolunu bulur. Ama ayakkabılarını altın suyuna batırsanız da forma giymelerine hayret ettiğimiz adamlarla bu nasıl olur göreceğiz.

Galatasaray'ın Başakşehir karşısında özellikle ilk yarıda fiziksel yoğunluğunu en fazla hissettirdiği maçlardan birini izledik. Rakibe önde baskı konusunda ne kadar üst düzey olsa da bir şeyler noksandı. Sahasından çıkamayan rakibin "beraberlik hayalini" elinden alan çilingir yine Barış Alper Yılmaz'dı. Yöneticilerin etiketli yabancılara sorması gerekir, "istediğiniz her şeyi sizlere verdik de bizim istediklerimizi siz niye vermiyorsunuz?" Hiçbirinin verecek cevabı yoktur! En önemli mesele Icardi'nin koordinatlarının değişmesi. Tribünlerin duygu yüklemesine, takım arkadaşlarının pozisyon yükleme çabasına fiziksel olarak karşılık veremiyor. Sihirli adamlara sıradanlık yakışmıyorsa, ondaki büyünün bozulmasına sebep olan gerçekleri birilerinin irdelemesi lazım.

Hakemler hala büyük sorun. Gördüklerimizi bizlerden saklıyorlar da hepimizi aptal yerine koyuyorlar. Bu ülkede şampiyonluklara hakemlerin adının verildiğini gördük. Meslek ahlakını erozyona uğratanların her şeyi kılıfına uydurduğunu gördük. VAR ekranının başında işine geleni görmek adına oturmak, haksızlığın karşısında ayağa kalkmaktan daha değerli sayılıyor. Bizler ne kadar isyan etsek haykırsak da önümüzdeki haftalarda bakıp da görmek istemeyen başkaları gelir! Manevi tatmin gelişmedikçe, ortada vicdan ve düdük adaleti olmadıktan sonra kim gelirse gelsin, safa gelir hoş gelir! "Asıl sahneler çekilmeden bazı hakemlerin kızağa çekilmesi şarttır" desek nafile. Devir böyle hakemlerin devridir!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor