Yıldızlı pekiyi!

Bazı futbolcular vardır, futbolun konuşulmadığı geceleri oluruna bırakmazlar. Bir inanca aşılanmışlardır ve gerektiği anda sahneye çıkar noktayı koyarlar. Hamurlarındaki yetenek az bulunur olduğu içindir ki onlar futbolun parmakla gösterilen özel isimleridir. Geceyi giydikleri formanın rengine boyarlar. Onlar bizim çocuklarımızdır, omuzlarımızda yerleri vardır. O yüzdendir ki yabancı hayranı yöneticilerin yerli futbolculara gönül borcu kulüplerinin borçlarından daha değerlidir.

* * *

Fenerbahçe'de Cengiz Ünder sol ayağındaki sihri gizlemeye bile çalışmayan ama yeteneğinin hakkını veren bir delikanlı. Takım kötü oynarken bile "can yelekleri bende panik yapmayın" havasını yaratıyor arkadaşlarına! Nice etiketli yabancının kulübelerde neredeyse bacak bacak üstüne attığı bir ülkede birbirinden sihirli goller atıyor. Karşısındaki rakiplerini incitmemeye çalışırken, "kusura bakmayın" diyor kalecilere, "bu golleri atmak zorundayım!" Aynı zamanda servis ustası olan bu genç her maçta yeni bir yıldız takıyor göğsüne, bazen Alex'in siluetini hatırlatıyor. İzlediğim en özel futbol ressamlarından birini.

* * *

Galatasaray'da bir süre savruk haliyle izlediğimiz Barış Alper Yılmaz bu sezon boyut değiştirdi. Takımına oksijen taşıyor, rakip alana top taşıyor ve en kritik pozisyonda golünü atacak beceriyi de gösteriyor. Takımda rakibine kendisini bu kadar güçlü hissettiren başka bir futbolcu yok. Her pozisyonda istikrarlı bir inatçılık. Takım oyuncusu olmak böyle bir şey. Yıldızların "Samanyolu tutulması" yaşadığı gecelerde parlamak her yiğidin harcı değilse, Barış Alper Yılmaz'ın performansının alkışlarla ödüllendirilmesi gerekiyor. Efendi duruşunu da tırnak içine alırken!

* * *

Sınırsız yabancı hayranlarının futbolumuzdan neler aldığını görmek için ıskarta yabancıların listesini çıkarmak gerekiyor. Onların boyasını akıtan gençleri de öne çıkarmak! Beşiktaş'ın Trabzonspor karşısında kazanma sebebini oluşturan şartlardan biri Semih Kılıçsoy'du. İki harika gol attı. Bu delikanlıda temiz bir ifade gücü ve müthiş bir enerji birikimi var. Henüz 18 yaşında ama ustalığın bütün halleri mevcut. Kendisindeki farklılığı vuruşlarıyla tanımlıyor. "Yıldız olmak için" geleceği beklemesine bile gerek duyulmayan böyle gençleri izleyince, bu mesleğin örnek gösterilecek insanlarına sahip olduğumuz için gurur duymalıyız. Yabancı sayısının azalmasına parmak kaldırırken!

* * *

Hakemler her zamanki gibi. Bizler de yerine getirilmeyeceğini bile bile hala onlardan adil yönetim talep ediyoruz. Saldırıya uğradıkları zaman nasıl sahip çıkıyorsak, bir takımın haklarına saldırdıkları zaman da hakemlerin karşısına dikilmeliyiz! Çünkü bazı pozisyonlar kaza süsü verilmiş açık bir cinayet. Beşiktaş-Trabzonspor maçında durum berabereyken Trabzonspor'un net penaltısı verilmedi, o pozisyonun ardından gol geldi. Belki de maçın kaderi değişti. Arda Kardeşler o pozisyonu eyyamcı kimliğiyle seyretti de VAR'ın başındaki adalet YOK'sunu adamlar o sırada çizgi film mi seyrediyordu? Böyle hakemlerin ne sahalarda ne de ekran başında bulunmasına gerek YOK!

O yüzden bunlara karşı çıkmakla yükümlüyüz.Böyle hakemlerin futboldan uzaklaştırılması için gerekenleri de birileri yapmalı. Yoksa hakemlik bu ülkede asla saygınlık kazanamayacak. Sanırım onların da böyle bir beklentisi olmadı ve hiçbir zaman olmayacak.