Neyin mazereti!

İnsan kalitesine yatırım yapılmayan bir ülkede bizler futbolda kalite arıyoruz. Büyüklerin 6 milyar dolardan başlayan borçlarına ve yaptıkları milyonlarca dolarlık transferlere karşılık izlediğimiz futbol içler acısı. Fenerbahçe ve Galatasaray dışındaki diğer takımların "transfer harcamaları devede kulak" kalmışken, transfer ağaları aradaki haksızlığın bile hakkını veremiyorlar. Alanyaspor karşısındaki Fenerbahçe'nin tek gollü galibiyetine baktım, "bazı futbolcular henüz hazır değil mazeretleri bıktırdı dedim.

Sol ayağıyla "ben başkayım" diyen Tadic'e "ters ayağını dert etme" diyecek halimiz yok ama insan ister istemez Avrupa'daki yeteneğin sahibini arıyor. Transferin incilerinden biri olarak gördüğümüz Fred'le sahada gördüğümüz Fred arasındaki farkın kapatılması için daha kaç maç beklenecek? Dzeko bile bizimkilere benzemeye başladıysa hayallere yazık değil mi? Ferdi Kadıoğlu iyi başladı, sonra kayboldu. Becao sağlam bir görüntü çiziyor, kalede Livakoviç'e sırtını dayamak konusunda güven sorunu yaşanmayacağı ortada. Gerisi soru işaretleriyle dolu. İrfan Can Kahveci'ye bir sorum var. "Rakibine kasti dirsek attıktan sonra berbat şekilde sırıtmayı mı tercih edersin, attığın güzel gol sonrası gülümsemeyi mi?" Tercih senin!

Galatasaray ilginç bir takım, hem rakibin oynamasına izin veriyor hem de maçı kazanabilecek gücü sergileyebiliyor. Sanchez biraz ağır görünse de pozisyon gardı ve oyuna katılımıyla; "bu takımdan beni çıkarmak zordur" mesajını verdi. Takımın orta alanı sorunlu. Kayıp top uzmanı Oliviera gittikçe sıradanlaşıyor. Ziyech'in attığı golle görevini yerine getirdiğini düşünmek büyük düşünmek değil. Böyle adamlardan resital bekleniyor. Zaha ve Tete; her maçta insanların hayal ettiği biçimde yorumlanırken, gerçeklerde çok daha fazlasına ihtiyaç var. Çünkü düşler kalabalıktır gerçekler yalnız! Icardi de yalnızları oynuyor. Güçsüz olduğu varsayılsa da böyle bir adamı topla buluşturmakta zorlandığı her maçta Galatasaray da zorlanacaktır. Görkemi bilinen birine önlem alındığını söylesek de alınan önlemleri bertaraf etmek de Galatasaraylı futbolcuların işi olmalı.

Beşiktaş kötü oynuyor, organize olmakta güçlük çekiyor çünkü takımda orta saha diye bir şey yok. Ve sistemsizlik takımın sistemi olmuş. Onur Bulut'tan niye vazgeçilmediğini çok merak ediyorum. Cenk Tosun'daki dağınıklığın Aboubakar'ın forvetteki yollarına taş döşenmesiyle ilgisi var. Oynadığı futbola bakınca Rachica'nın transfer balonu olma ihtimali yüksek gibi görünüyor. Chamberlain'e attırdığı goldeki asistiyle Salih Uçan ağzıyla kuş tuttu. Ama Chamberlain'in attığı golde topu tutmasıyla vurması arasındaki ustalık Beşiktaş'taki tek önemli başkalıktı.

Milli takıma yine yabancı hoca. Abdullah Avcı'nın bilgisi birikimi ortadayken, altyapı konusunda milli takıma neler kattığını söylemeye gerek yok. Yanında yetiştirdiği teknik adamları da hesaba kattığımızda Abdullah Avcı adına bir "hak kaybı" söz konusu. Nedense günü kurtarmakla geleceği harcamak arasında fazlasıyla cömertiz! Ya da futbolumuz sosyal medyadaki trollerin ablukası altında! Bu ülkede işlenmedik suç bırakmayanların peşini bırakmayanlar, çocuklarının yüzüne nasıl bakıyor acaba?Ne olursa olsun bizler güzel düşüncelerini gözlerinin içinde biriktirenlere 'adam' diyoruz ağzını küfürle çalkalayanlara değil. O yüzden adam olanın hakkını vermekle kendimizi yükümlü hissediyoruz.