Tartışma!
Neyi tartışalım? Avrupa kupalarında sıradan takımları elemekle futbolun kalitesini sözde üst seviyeye çıkaranları gerçekte milli takımın oynadığı futbolun reddettiğini mi?
Milli takım teknik direktörü Kuntz'un aslında Faroe Adaları'na yenildiğimiz maçtan sonra istifa etmesi gerektiğini mi?
Sistemin yarattığı boşluğu kaybedeceği şeyleri kazanarak dolduranların yerinin doldurulamaz olduğunu mu?
Yoksa Ermenistan'ın milli takım formasına işçiliğini sokarak oynadığı maçta, bizim futbolcuların gamsızlığını mı?
Haksızlığa ev sahipliği yaptığımız maçlardan sonra bile sırtı sıvazlananlar ülkesinde yaşadığımı unutuyorum bazen.
***
Bertuğ Yıldırım'ı bu köşede kaç kez yazdım da 21 yaşındaki delikanlıyı Fransa'nın Rennes Kulübü satın aldı.
Gelecek yıl kat be kat fazlasıyla geri almak için kulüplerimiz yarışa girer! Bizdeki yöneticilere eldeki yerli yeteneklerin "yabancısı" olmak çok yakışıyor.
Nasılsa onların borçlarına kalp masajı yapacak olan sistem tıkır tıkır işliyor.
***
Neyi tartışalım?
Futbolda aklanan paranın saklanan paranın yanında devede kulak olduğunu mu?
Yıllardır bütün değerleri ayaklar altına düşüren ve hala koltuk peşinde koşan kabadayıların, insanları kuşkuya düşürmediğini mi?
Transfere doymayan ama bin aldıkları yere bir bile koymayan kulüplerimizin birkaç yıl içinde yabancılara satılacağı gerçeğini mi?
Paranın geleneklere ihanetini mi?
Göz boyama istasyonlarını mı?
***
Neyi tartışalım?
Düdüklerin kişiye özel çalındığı bir ülkede, sezon sonundaki puan cetvellerinin sezon başında çalındığı mı?
Trollerin duayen sayılmasını mı? Ekranlardaki hokkabazların sihirbazlardan daha değerli olduğunu mu?
Despotizmle yalakalığın kardeşliğini mi?
Sonuçlara dışarıdan müdahale etmenin gerekliliğini savunan arsızları mı?
***
Neyi tartışalım? Gönül penceresinden ansızın bakıp geçmekle yetinen güzel insanlara karşılık, kötü insanların her kademede neden böylesine sağlam yerler edindiklerini mi?
"Büyük gelişme sağladık" masalına inat, bu ülkede pişpirik oyununun hala satrançtan daha değerli olduğunu mu?
İlkelerle uzaktan yakından ilgisi olmayanları mı? Tek kefeli futbol ekonomisinde terazilerde okka değil cukka olduğunu mu?
***
Dün okullar açıldı.
Başları sıkışınca ceplerindeki harçlıkları istenen, taraftarlık sevdaları sömürülen çocukların çoğu tehlikede.
Elektronik sigara salgın, uyuşturucu çakalları okul önlerinde çadır kuruyor.
Büyük kulüp başkanlarından birinin bu yaraya parmak basarsa ne kadar etkili olabileceğini biliyoruz ama kendi futbolcularının çocuklara kötü örnek olmasından memnuniyet duyanlarla bu iş olmaz!
Ekranlardaki yorumcular çocukları uyuştururken, manzarayı büyük bir keyifle izleyen babaları ayaklandırmak gerekir.
Asıl bunu tartışmalıyız ama nerde o günler!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.