Alkış ‘Pazar’ı

Fenerbahçe her sezon sonunda çok şeyleri kaybediyor diye kara tahtaya adını yazsak ne olur? Kendi yarattıkları bozgunları sorgulamadan zamanı yitirenler ilk defa mı Fenerbahçe'yi bitiriyor? Koltukların sahibine olan sadakatini, o koltukta oturanlar göstermiyorsa, Fenerbahçe'ye gününü gösterenleri işaret etsek, hangi sorumlu ortaya çıkar da hesap verir? Futbol onlar için gösterişli bir eğlence olabilir ama "çabuk yaşlanan" Fenerbahçeli çocukların duyguları ne olacak? Her koltuğun harcı emekse, o çocukların gösterdiği sevginin karşılığı da borçları çocuklara geri ödemektir, mazeret üretmek değil!

Direksiyon başındaki mızıkçı Jesus'tan kalanları toplayan biri çıkar mı? Sahasındaki derbilerde mum ışığında gölge oyunu. En kritik maçlarda kendi takımına bubi tuzağı. Her kayıp puan sonrası ıslak cümleler, buna karşılık bir kere bile takım içinde disiplinsizliklere karşı duruş sergilemeyen acizlik! Bu adamın ağzındaki sakızla uyutulmuş olma ihtimalini bile düşünenler var. O Jesus, şimdi İrfan Can Kahveci'yle Mert Hakan Yandaş'ın posterlerini duvarına assa, altına da "size kıyamadım Fenerbahçe'ye kıydım" altyazısıyla süslese ne fark eder! Maceranın sonunda "the end" yazarken! H H H
Galatasaray kısıtlı kadrosu ama görkemli mücadelesiyle son yılların en özel şampiyonluğunu kazandı. Onların bir hikayesi vardı. Hikayenin içinde aşk vardı, sadakat vardı, Okan Buruk'la bütünleşmek vardı. İstanbul'da kaybedilen Giresunspor maçından sonra senaryoyu değiştirmek için ortaya çıkan sosyal medya trollerine Okan Buruk'u yem etmemek vardı. Galatasaray'a yakışan Okan Buruk'un bakışları bile saf ve temizdi. Gençliğimizde sevdiğimiz "adam gibi şarkılara" benzeyen. Heybetli naralar atmadan, kimseye sataşmadan bir takımı şampiyon yapmanın asaletini sergileyen. Nöbet yerini bir an bile terk etmeyen! O yüzden alkışların "Aslan payı" ona ait.

Sezonun "altın ayakkabı" ödülü İcardi'nin. Galatasaraylı çocukların rüyalarına masal taşıyan adamı taraftarlar başının üzerinde taşıyorsa sebepsiz değil. Formaya sadakatin aşkla buluşmasıdır bu; sezona atılan sihirli imzanın karşılığı. Bütün sporseverlerin ayakta alkışladığı bir golcü olabilmek herkesin harcı değilse, "İcardi; 6 harfli muhteşem bir cümledir." Star geçinenlerin cümlesine bedel!

Abdülkerim'e parantez açmak istiyorum. Transfer mevsiminde "sen bu kadar para etmezsin" denilen adam Fenerbahçe'de "çok para edenlerin" sefil hallerine karşı heykel gibi durdu. Ciğerlerini ve becerisini Galatasaray'ın emrine amade eden Toreira'nın, sade işçiliğin aslında en görkemli futbolcu duruşu olduğunu gösteren Kerem Aktürkoğlu'nun, bindirme ustası Boey'in ve diğer "yol arkadaşlarının" da hakkını vermeliyiz.

Pazar gecesi Galatasaray taraftarına düşen, sahaya çıktığı anda Fenerbahçeli futbolcuları centilmence karşılamak. Böylesine güçlü bir takımın önünde ligi şampiyon bitirmenin saygısını göstermek. Fenerbahçeli futbolculara düşen de sahaya çıkan Galatasaray takımını alkışlarla karşılamak. Böyle güzellikleri sergilemek için çok geç kaldık. Pazar gecesine yakışan "Alkış Pazarı" yıllardır izlediğimiz "nefret pazarı" değil.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.