Doğrular ve yanlışlar!
Her takımın gerçeği de kendine, her teknik adamın doğrusu ve yanlışı da.
Fenerbahçe'nin uzak durduğu, Galatasaray'ın hayallerine bir adım daha yaklaştığı bir sezon finaline gidiyoruz.
Jesus, lige harika başlangıç yaptı ama sonradan Fenerbahçe için "karşı güce" dönüştü.
Savunma kurgusunu bile üretmekten aciz bir adamın sadece sızlandığını gördük.
Başkaldırması gereken maçlarda takımın yoluna taş koyanları gördük.
Tekrar edildikçe güçlenen edepsizliğin sırtının sıvazlandığını gördük.
Arda Güler ve Ferdi Kadıoğlu'nun ciddiyet ve sorumluluk duygusunu her futbolcuda görmedik.
Elbette hala umut kırıntıları var ama kaybetme limitini aşan bir takımın sorgulaması yapılmadığı için bugünlere gelinmiştir.
Yanlışlar doğrulanmadıkça bir takımın belini doğrultması için ancak mucizelere ihtiyaç vardır.
H H H
Jesus'un elindeki imkanların yarısına bile sahip olmayan Okan Buruk, İstanbul'daki Giresunspor yenilgisinden sonra medyadaki "klasik trollerin" saldırısına uğradı ama aldırmadı.
Hem rakiple hem "kalıntılarla" mücadele etti ve elindeki kısıtlı kadroyla takımını da sırtladı zorlukları da.
Düşüncenin gücü rakibin ihtirasını yendi.
Emek ve zeka son haftalara önde girdi.
Bunda taraftarın verdiği destek de önemliydi.
H H H
Galatasaraylı futbolcular Sivasspor maçından sonra tayin edilen adrese doğru alkışlarla uğurlandılar.
Maç boyu bütünlük duygusu hiç aksamadı, kazanma duygusu hiç eksilmedi.
Galatasaray için Ankaragücü maçında şampiyonluğa açılan bir kapı var. Kapının ardında konfetiler görülüyor, sallanan bayraklar.
Galatasaraylı futbolcularda koca sezonu bir maçta harcamayacak kadar anlam ve yürek bütünlüğü mevcut görünüyor ama o kapının ardında taşlı topraklı engeller de var.
Çünkü "garanti" sayılan maçlar kadar tehlikeli bir gerçek yoktur ve son maç oynanmadan "şampiyon" sözcüğünü kullanmak sakıncalıdır.
Ankaragücü'nün bulunduğu durumla, şampiyonluğun kapısının aralanması arasında gerçek;
Galatasaray adına çok rakipli bir maç olacağıdır.
H H H
Bu sezonun en müstesna imzası İcardi. Golcülüğün heykel tasarımı.
Kaç maçtır neticenin ta kendisi.
Estetik goller sergisine en çok fotoğrafı asılan adam.
Daha ne diyelim!
Bir makine ancak böyle düzenli işler. Düşünüyorum da ondan başka hangi futbolcuda dar alanda etki bu kadar genişler?
Torreira da sezonun en hamarat oyuncusu. Her maçta bir şehri kat ediyor sanki. Üstelik arkadaşlarını da sırtında taşıyor.
Kalbinden geçenler ayaklarından sahaya yansırken, ondaki yürekli mücadelenin karşılığı da sonuca yansıyor. O yüzden taraftarın gözünde masal kahramanı gibi.
H H H
Beşiktaş'ın Şenol Güneş'le harika yolculuğu sürüyor. Haftalar ilerledikçe gücü artan bir takımın en büyük talihsizliği sezonun sonuna gelinmiş olmasıdır.
Beşiktaş taraftarlarına cennet gibi sezon sonu macerası yaşatmak bile çok şeyin karşılığı olsa da "adam asmaca" oyunlarının fazlasıyla ilgi gördüğü futbol medyasında Şenol Güneş'in yaptıkları, ondaki sihrin doğrulanmasıdır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.