Pes be Jesus!

Son dakikalarda kazandığın maçlarda sırlarını ifşa edersen, her hafta kadronun ayarıyla oynayıp yanlışlarında inat edersen ve eleştirilere sırtını dönersen, sonunda harika bir ders alırsın. Bir gece önce Galatasaray'ın kaybettiği 2 puanın aslında kaç puan ettiğini bile hesaplayamayan Jesus'un şimdi bütün suçu koşulsuz üzerine alması gerekiyor.

Maçın ikinci yarısında rakibi beraberliğe tahrik eden orta alan boşluğunun sebebini tribündeki çocuk bile görebiliyor da sezon başındaki zarif adamın yerinde yeller esiyorsa, Jesus'un tek başına ayakta duramadığı apaçık ortadadır. Maç sonu görüntülerini iyi analiz edin! Maçtan sonra hesabı taraftar ödeyecek, maç bitiminde sahanın ortasında tribüne oynamanın tiyatro sahnesini kuracaksın ve tepki gösteren taraftarlara el kol hareketi yapacaksın! 69 yaşındaki seni de 18 yaşındaki Arda Güler sakinleştirip doğru yola itekleyecek? Kim daha olgun? Kim daha profesyonel? Bu takım başka bir teknik adamın elinde olsa şu anda 10 puan farkla liderdi. Bu takımda Arda Güler olmasaydı Jesus da yönetim de çoktan giderdi!

İkinci yarıda kontrolden çıkmış futbolcularla bahar şenliğine çıkan takımda, parmakla gösterilen tek adamdı Arda Güler. İki gol attı servis yaptı, ciddiyeti elden bırakmadı. Harika tekniği bir yana zihinsel kazanma yeteneğini fiziksel olarak da sahaya yansıttı. Tek başına çektiği bir filmin hem yönetmeni hem başoyuncusu oldu. Daha ne olsun! Diğerleri takımın gücünü sünger gibi emdi.

İlk golden sonra sevinç fotoğrafında boy göstermek için Arda Güler'in sırtına çıkan Mert Hakan Yandaş'a baktım da "bu çocuk sahada bütün takımı sırtlamışken sen nesin ki!" diye söylenmek neye yarar! Omuzlarına alması gereken bir çocuğun sırtına bindiği için Mert Hakan'ın utanması gerektiğini haykırsam kim duyar! Bu adamı Fenerbahçe tarihine "kaptan olarak" inşa edenler mi? Geçiniz! "Çubuklu efsanelere" saygı adına yapılması gerekenler çoktan iptal edildi!

Galatasaray'a gelince. Karagümrük maçından sonra Fenerbahçe'ye gönderdiği liderlik davetiyesinin iade edilmesiyle, Karagümrük maçındaki gerçekler arasında berbat sinyaller var. Elindekini koruma içgüdüsüyle maça çıkıp, rakibe karşı tedbir geliştirmeyen takımlar sahada kendilerine sıkıntılı alanlar yaratırken 12 dakikada 3 gol yer. Mücadele takım olarak sahiplenmezse intihar mekanizması çalışmaya başlar.

İcardi'nin bir maçta ipini çekmek haksızlık olur ama ligin en kritik haftalarına girilirken psikolojik sorunları penaltıdaki tespitle sınırlı olsun bari! Kaçırdığı penaltının telafisi varsa o da kendisindeki ciddiyeti gelecek maçlarda yeniden tarif etmesidir. Zaniolo'nun konsantre sorunu var, kilidi açmakla değil bozmakla meşgul. Sonuç olarak; puan farkının şemsiyesi altında gezintiye çıkanları nelerin beklediğini işaret etmek zorundayız. Beşiktaş maçı Galatasaray'ın liderlikle en kritik imtihanlarından biridir.

Haftanın sorusu: İşlenecek günah bırakmayan VAR hakemlerinin askıya alınmasıyla YOK edilen hakemliğin itibarı geri gelir mi? Cevap: Hiç zannetmiyorum! Not: Puan cetvelini düzenleme enstitüsü kurulsa önce hakemler kaydolur.