Terbiye!

Pazar gecesine hükmeden gerçeğin adı kazanma duygusuydu bu da Fenerbahçe'de mevcuttu.
Galatasaray sıradan bir deplasman takımı kadar acizdi, Fenerbahçe'nin orta alanda oluşturduğu garip girdapta bile boğuldu.
Maçın sonucunu iki takım arasındaki düşünce faktörü üretti, derbinin anlamını bilmeyen Torrent misafir gibi geldi misafir gibi gitti.
Bu kadar kötü bir Galatasaray'ı Fenerbahçe'nin çok farklı yenmesi gerekirdi ama sahada kaçak yolcular da vardı sahte taklalarla tribüne oynayanlar da.
Ama gecenin anlamına şapka çıkarmamızı fısıldayan özel adamlar da vardı.
Osayi Samuel'e baktım, topsuz oyunda da var, top ayağında geldiğinde rakibi bunalıma sürükleyecek bindirmelerde de.
Zarafeti de alkışlık.
Golü atan Zayç'in sahadaki duruşu ve ifadesi insani vasıfları içeriyor.
Goldeki sevinci bile sevimliydi.
Galatasaraylı Kerem Aktürkoğlu'na da parantez açmalıyım. Yürekli mücadelesini ve efendiliğini hiç kaybetmeyen delikanlı koca takımda tek başına!
Biz güzel insanları severiz, çünkü terbiye yetenekten de değerlidir etiketten de!

***

İrfan Can Kahveci'nin futbol oynamaya soyunduğu zaman nasıl özel olduğu ortada ama rakibine zalim fauller yapmak gibi bir alışkanlığı da var.
Galatasaraylı Kerem'e tabanıyla girdiği ve sarı kart gördüğü pozisyona baktım da ekranlarda Babel'in sarı kart gördüğü naylon pozisyon kadar itibar görmedi.
Sevgisiz yorumcuların ekranları ablukaya aldığı bir ülkede futbolumuzun görecek çok karanlık günleri var daha!
Hafta içinde Beşiktaş'ın eski yöneticisi dostum Ahmet Ürkmezgil'in sevgili eşinin cenazesindeydim.
Cenazeye katılan Fenerbahçeli Cemil Turan ve Alpaslan Eratlı'ya sarıldım.
"Sizler bu topraklardaki son kuşlarsınız" dedim de o asil insanların harika izler bıraktığı futbol şimdi kimlere kurban oluyor! O yılların futbol medyasını geri getirebilmek için kaç ömür gerekiyor acaba?

***

Trabzonspor sadece rakiplerle değil sistemin uzantılarıyla da mücadele ediyor.
Bu sezonun öznesi şampiyonluk ve mutlaka gerçekleşecek ama son maçlardaki hakemlere iyi bakılsın.
Gaziantepli Ertuğrul'un maçın ilk yarısında Nwakaeme'nin bileğine tabanıyla bastığı hareketin karşılığı kırmızı karttı ama hakem Erkan Özdamar adaletin değil sistemin hizmetindeydi.
Beşiktaş maçında hakem Zorbay Küçük tarafından hiç yoktan gösterilen sarı kartla Bakasetas'ın Gaziantep maçında cezalı duruma düşürülmesi arasındaki "bağlantıyı" da iyi irdelemek gerek.
Hakemler arasında "Trabzonspor'un şampiyonluğunu geciktirme derneği" kurulduysa haberimiz olsun! Her birine adaletin erdemini anlatırız, anlamazlarsa boyunlarına çocukluğumuzun şeker düdüklerini asarız!
Yeni düzenlenen yasaya göre kulüp başkanları harcadıkları paradan sorumlu tutulacak ama yasaya karşı çıkıyorlar. Onlar transferde paraları su gibi harcasın kulüpleri batırsın, onların borçları bizim vergilerimizden ödensin. Ne güzel memleket.
Parası olmayanlara fırınlarda ekmek asılan bir ülkede futbol; başkanlara kurulmuş ziyafet sofrası değildir, bu ülkenin insanları da başkanların uçurum çiçekleri değildir.
Not: Futbolda aklanan para saklanan paranın yanında devede kulaktır.