Ateş ve para!

Transfer sezonunda "kaçırılacak kadar" değer bulurdu yerli futbolcular.
Futbol okullarımız yoktu, altyapı masalları sadece genç takımla sınırlıydı.
Altyapıdan ne futbolcular çıkardı da, sanki bir define sandığından değerli mücevherler çıkardı.
Sahalar çoğaldıkça üretimin artacağını zannettik.
Oysa para çoğaldıkça üretim azaldı.
Vicdan eksperleri de kayboldu.
Gerçekten altyapıya değer veren mahalle ağabeyleri de!

Şimdi transfere bakıyorum da.
Yabancıların gazabına uğramış gençler ülkesinde, gelecek nasıl gelecek?
O sihirli gençleri nerede bulacağız?
Ortadan kaldırılan mahallelerin enkazında mı?
Yoksa günü kurtaran yöneticiliğin iki dudak arasında mı?

Şimdi vals yapıyor yabancılar.
Saatler 14'ü gösteriyor, trilyonluk etiketler anonslarıyla.
Bazı yerliler için üç buçuk atıyor hayat.
Cahil olanlar tozu dumana katıyor, "Hakkımı haram ediyorum" konulu isyanlarda!
Kulüplerinden ömür boyu garantisi aldıkları yetmezmiş gibi.

Elbette yabancı düşmanı değiliz.
Parayı özne yapmadan "Futbol ahlakı olanın maliyeti tartışılmaz" diyoruz.
O yüzden yabancının asil olanını "tırnak içine" alıyoruz.
Zarif yerlilere başka türlü bakıyoruz.
15 yıl Fenerbahçe'ye hizmet edip, teşekkür mektubuyla uğurlandığı halde tek ses etmeyen Fenerbahçeli Mert Günok'un gidişindeki zarafeti, başka yerlilerde görebilmek umuduyla diyoruz.

Yılda 3.5 milyon euro alanları alkışlayanlar düzeninde, Galatasaraylı Sabri'nin aldığı transfer ücretine saldıranlara bakıyoruz.
Eğer konu paraysa, öğretmenlerin aldığı maaşla futbolcuların kazandıkları arasındaki uçuruma, "Ölmeye geldik" diyen kitlesel fotoğrafların asılmasını talep ediyoruz.
Ama ortada bir ayrımcılık varsa.
Vicdansızlığın kapılarına açılan posterleri de işaret ediyoruz.

Galatasaraylı Sabri'nin aldığı transfer ücretini sanal alemde "topic" yapanlar ülkesinde.
Sabri'nin 3 katını alanların olağan sayılmasındaki çelişkiye bakıyoruz.
Sabri gibilerinin "karikatürize" edildiği bir ülkede, takım içinde sinsi projeler üretenlerin, masal kahramanı varsayılmasına itiraz ediyoruz.
Dişini tırnağına takan, hata yapacak kadar emekçi davranan Sabri'ye isyanın sesi.
Çirkinliklerine neredeyse madalya takılacak olan 3 milyon euro'luk züppelere kadifeden kesesi! "Nedir bu simli kartpostal merakı?" diye haykırıyoruz ama nafile!

Hiçbir şeyin adaleti kalmadı.
Vicdanların bile!
O yüzden transferde "yerli gençlik galerileri" ikinci el üzerinden işlem görürken.
Arkası güçlü yerliler "yabancı muamelesi" görüyor.
Ama en önemlisi, insanlar işine geleni istediği biçimde görüyor.

Parayı bulduk bu hallere geldik. "Şimdi ateşi yeniden bulmalıyız" diye not yazıyoruz da...
Paranın yanında ateşin lafı mı olur!
Olmuyor!
O yüzden "yabancılaşmamız" da
tüm hızıyla sürüyor.