Nefes aldılar
Bu kadar iyi mücadele edip, maça asılmalarına rağmen; bu kadar çok bireysel hatanın aynı maça rast gelmesi inanılmaz. Takım olarak hep dayanışma içinde olmalarına, temastan kaçmamalarına, sertliğe sertlik ile karşılık vermelerine rağmen; o an geldiğinde hep "yanlış" seçimler yaptılar. Maximen topu sürüklüyor, tüm Slavia arkasından koşuyor, son kararda top rakibe gidiyor. Maç boyunca Samet'i eleştirdi Fenerbahçeliler. Halbuki defansın tek ayakta kalan adamı. Djiku her pozisyonda bir saniye geride kaldı. Osayi'nin tek bindirmesini görmedik, Mert Müldür de bölgesinde kaldı.
Fred takımı baskıdan çıkarmaya çalıştı, çok da yardım aldı. İsmail'in temposu müthiş ama oyuna katkısı neredeyse yok. Symanski de biraz kıpırdanma fark ediliyor. Dzeko'nun golünde asist O'na yazıldı. Halbuki pası hem zamanında vermedi, hem de topu attığı bölgede Dzeko etkisiz hale geldi. Ama o kadar çok koştu ki, merkezdeki her yangında suyu taşıyandı. Slavia kendi sahasında oynamanın hakkını verdi. İlk 45'te büyük üstünlük kurup, peş peşe pozisyonlar yakaladılar. Ama ikinci yarıda hızları kesildi, kontrol Fenerbahçe'ye geçti. Karşılığında pozisyonlar bekledik, gol Slavia'nın nefesinin kesileceği dakikada geldi.
Sonrasında İrfan Can – En Nesry değişikliği geldi. Taze kanlar, takıma güven de getirdi. Tadic'in nefis pasında üstünlük golünü buldular. Avrupa Ligi için kırılma anı yaşandı o anda. İddianın ve moralin sürmesi için bu maçın kazanılması çok önemliydi. Eksiklerine, sakatlarına rağmen, ustalarıyla kazandı Fenerbahçe. Süper lig'de değiştirdiği oyun karakterini "kazanan" olarak sürdürüyor. Nefesine nefes ekliyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.