Postane!

Takımı yönetecek teknik adamı bulmadan, transferi yöneticilerin tekeline sokan düşünce göstermiştir ki.
Futbolun hücre dokusu bozuk.
Yapılan transferlerin galerisini izlemeye davet edilen teknik adamların, her şartta görev kabul etmesi, çaresizliğin ikinci perdesi.
Bu ülkede yalanların arkasına saklanmak en doğru gerçek!
Nasılsa herkesin babasının bir çiftliği var!
Nasılsa her teknik adamın da kendi karakterine uygu imzası mevcut!

***

14 yabancılı sistemi savunanlar, hadi istiap haddini yabancılarla doldursunlar.
Ateş çemberinden atlamayı öğrendilerse, bir daha yanmadan geçsinler de ellerini sıkalım.
Batağın eşiğine getirdikleri kulüplerine hizmetin kralını yapıyorlar ya
14 yabancıya birden şefkatle sarılsınlar. Yerli futbolcuların fiyatı yüksek diye şikayet edenler var.

***

Sen kalkıp Tarık Çamdal gibi birine 5 milyon euro verirsen.
Ozan Tufan için 10 milyon euro isteyeceklerdir.
Sen altyapıdan kırk yılda bir adam çıkarırsan.
Transferde senin pestilini çıkaracaklardır.
Bu gerçekler kendini büyük sayan bütün kulüplerin adresinedir.
Altyapı düşmanlarına!

***

Abdullah Avcı'nın bu sezon Başakşehir'de gösterdiği başarının yansımasına bakıyorum.
Futbol olarak da, ticari olarak da kesinlikle irdelenmesi gereken bir duruş.
Bu başarının bilimsel bir tadı var.
Toplanmış adamlardan takım üretebilmek.
Üstelik bunu dar bir bütçe ama zengin bir yürekle yapabilmek sıradan bir eylem değil.
Bu muhteşem başarının bir adı var ama neredeyse "anonim" sayılacak!
Çürümüş değerlerin peşinde koşan medyanın nezdinde

***

Bu ülke doğruları sevmez!
Hiçbir zaman da sevmedi.
Ekranlarda soytarılık yapanları sevdi.
Sahanın ortasındaki emek hırsızlarını, vahşi hayvanları taklit edenleri sevdi. "Ne yaptıysam kulübüm için yaptım" diyen büyük oyuncuları.
Ahlaksızlığı yasal hale getirmeye küçük hakemleri sevdi.
Ve işine gelen yalanları.

***

Yeni sezonda da eski gerçekler asla değişmeyecek.
Yine küfürbaz futbolcular, bitirimler el üstünde taşınacak.
Yine hakemlerin ayrımcılığı, yine sistemin soysuz siyaseti devam edecek.
Nasılsa ortaya uygun bir futbol toplumu mevcut.

***

Böyle zamanlarda "Yeter artık yüzler değişmeli" diyoruz ama nafile.
Ne sazlar değişiyor, ne sözler! "Sizler niye değişmiyorsunuz?" diye mektup attıklarım oluyor da...
Ne eski postacılar kaldı.
Ne eski postaneler!