Ayaktan kalbe kalpten ayağa
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 23 Kasım 2012, 01:58:10, Güncelleme: 23 Kasım 2012, 10:01:26
Avrupalı golcülere nazire yapan Bekir geçti.
Romantik bir gol attı.
Topu ustaca göğsüyle alıp, röveşatayla ağlara gönderen incelik, Bekir'in son haftalardaki mücadelesinin de rozeti oldu.
Bu gol, özet görüntülerde bütün dillere çevrilecektir.
* * *
Aslında o dakikada atılacak golün alametleri sahadaydı.
Caner harika oynuyordu, bindirmeleri etkiliydi.
Ve duran toptan gelen pozisyonda gecenin imzası harika oldu.
* * *
İki takımın da ilk yarıda kontrollü oyunu tercih ettiği bir anlayış hakimdi. Ayağa oynamak ve sabırlı işçilik.
Dirençli ve akıllı olan Fenerbahçe'ydi, iki pas arası boşlukları daha iyi dolduran da.
Marsilya'nın adam kaçırma eylemlerine tedbirini de almıştı.
O yüzden maçın başında, Fenerbahçe'yi misafir geldiği evin, sahibi olduğunu hissettim.
* * *
Bu maçı kaybetmekle, Avrupa'da ilişkisinin kesileceği gerçeği arasındaki Marsilya, ikinci yarıda önde basan takım pozisyonu aldı.
Fenerbahçe ikinci yarıda zaman zaman da sallandı.
Olmadık pozisyonlar verildi ama gecenin galibiyete açılan penceresinde Volkan Demirel de nöbetçilerden biriydi.
Dün gece yüreğimizi ağzımıza getiren pozisyonlar yaşansa da, Marsilya'nın inancı o topu kaleye sokmaya yetecek kadar güçlü değildi.
Onlar dün geceki sonuçla, Avrupa'yla ilişkilerini kestiler.
* * *
Dün geceki Fenerbahçe haddini bilerek oynadı.
Gruptaki bütün rakiplerini deplasmanda yenmenin sihri de buydu belki.
Bekir, Volkan ve Cristian'ın öne çıktığı gecede, bütün futbolcular kalpten mücadele etti.
* * *
Sonuç olarak… Fenerbahçe örgütlenmiş takım ruhuyla.
Grubun liderliğini de beraberinde getirerek dönüyor.
Gecenin alnına imzasını atarak.
Avrupalı Fenerbahçe apoletini parlatarak dönüyor.