Yalan dünya!

Yalan umutların değer bulduğu bir ülke düzeninde, Fenerbahçe'nin Avrupa'da bir üst tura çıkma hayalinin, şimdiden finallere uzandığını görüyoruz.
Gözü olanın gözü çıksın!
Ama kazanırken kahraman olanlar....
Kaybedince de ortaya çıksın!

* * *

Burası alışkanlıklar ülkesi.
Her şeyin bir anda ters yüz edilmesi kaçınılmazdır.
Bizim ülkemizde yorumlar, "Şimdi elimize ulaşan görüntülere göre" yapılır.
Bir avuç doğru, her şeyin üzerini örter.
Bir bakmışsınız, zavallı bir rakibi yenerek Avrupa çapında bir takım üretilmiş.
Atına atlayan sınırı geçiyor.

* * *

Burası masallar ülkesi!
Kötü futboldan sorumlu olmayanların, bir atımlık iyi futboldan gururlanma hakkı mahfuzdur!
Kendinden olanı koruyan sistem bunu emreder zaten.
Futbol, gittiği yerden dönmeyen yolculara benzer.
Galibiyet önden gelir ya.
Gerisi safa gelir hoş gelir!

* * *

Hafıza kayıpları için ilan vermek, bu topraklarda hiçbir zaman değer bulmadı.
Yalanlar ve ayıplar, ayıp sayılmadığı için belki de.

* * *

Cluj'a 3 gol atan Burak Yılmaz'ın Ronaldo taklidi tepki görmüş.
Onun ömür boyu görmesi gereken tepkileri var.
Elde edilen tüm kanıtlar aleyhine.
Bekleyin bakalım, canı ne zaman sahte penaltı çekecek?
Ne yani, onun Beşiktaş maçının son dakikasındaki "soysuz penaltısını" zaman aşımına mı uğratacağız?
Görelim bakalım, milli forma altında ne zaman iliklerine kadar mücadele edecek?
Ne yani, bu adamın milli takım formasından kaçma metoduna alkış mı tutacağız?
Golcülük önden gelir ya.
Gerisi boş gelir öyle mi!

* * *

Eskiden insanları uyandırmak düşerdi, memleketin gençlerine.
Şimdi ölümüne seyirci olmak düşüyor.
10 Kasım'ların bile dil değiştirdiği, yasaklara uğradığı bir ülkede.
Eskilerden kim kaldı derseniz, kimse kalmadı.
Meydan popülerliğin tüm hallerini sergileyen beylere, bayanlara kaldı.
Meydan çocukları kandıranlara kaldı.

* * *

Hiç düşündünüz mü?
Naklen yayınlarda, en sağlam defans oyuncusunu çocuklara seçtiriyorlar da, jüri üyelerini, yorumcuları neden çocuklara seçtirmiyorlar? Çocuklar oyuna katılmayı sever ya...
Onların paralarını almak varken, fikirlerini almaya ne gerek var!
Alt tarafı çocuk!
Üst tarafı mesaj ağacı!

* * *

Ağaç yaşken eğilir.
Onları yalanlara değil, hayata kazandırmak istiyorsak, önce bizler eğilmeliydik.