Saymak!
Hiçbir maç boşuna kazanılmaz.
Fenerbahçe'nin Karabük'te kazandığı 3 puanı "liderliğin vakumlanması" saydım.
Lugano'nun golünü şampiyonluk giderken yapılan kalp masajıyla hayata dönüş.
Maçın çıkışını, şampiyonluk menziline giriş bandosu saydım.
Karabükspor'un mücadelesini her takıma nasip olması gereken futbol namusu saydım. Emenike'nin sakat olmadığı halde oynamak istemeyişini,"karaktersizlik ve ahlaksızlık" saydım ama ona verilecek milyon dolarları helal saymadım. Fenerbahçe'nin attığı golü talih, ama talihi harekete geçiren özel güçlerin en başında Alex'i saydım.
Herkesi tek tek saydım da, bir kişi diğerlerinden fazla çıkıyordu. Bu olağanüstü mücadeleyi"eşitliğin ihlali" saydım.
O yüzden Gökhan Gönül'ü "Kanatları çelikten bir masal kuşu" saydım.
Yetmedi... Galibiyetin öznesi saydım.
Trabzonspor'un, inatçı takipçiliğini, derin bir sevgi saydım.
Tek kişilik liderlik gezegeninin iki kişiyi kabul etmemesine inat, onları mücadelenin destek lideri saydım. Burak Yılmaz'ı liderliği sorguya çeken müfettiş. Attığı golleri, kovanını boşaltmayı sürdüren bir arı hamaratlığı saydım.
Gelelim haftanın en çirkin görüntülerine.
Bursa sokaklarındaki şiddeti, serbest bırakılmış cani ruhun palazlanması saydım.
Onların hepsini sokaktaki herhangi birileri değil, "Bursaspor taraftarı" saydım. "Bunlar Bursaspor taraftarı olamaz" diyenleri terörün yan ürünü.
Terörü besleyen tribünleri karşısına almamayı korkaklık ve içi boşaltılmış adamlık saydım.
Bunlara arka çıkan yöneticileri adam bile saymadım.
Bursa'da yaralananları ekilen nefret tohumlarının "tasnifi!" Şiddet yasasını, kendi yazdığı kaderi silmeye çalışan şiddet tanrılarının "tashihi" saydım.
Yıllardır bu nefrete arka çıkanları refakatçi...
Medyayı terörün kan dolaşımı...
34 plakalı araçlara saldırmayı maharet sayan 16 plakalı beylerin vicdanını sıfırın altında saydım.
Bu denli bir nefreti insana ait saymadım.
Televizyonları, avını bulunca iştahı artan meslek erbapları saydım.
Onların terörü ayıplamasını sahte servis! Pozisyon yorumu yaparken, namus dilini değil beden dillerini kullananları da, "terörün kardeşi" saydım.
O yüzden Bursa'daki görüntüleri, onların programlarını ayakta tutabilmeleri için yarattıkları düzenin parçası saydım.
Servet Çetin'in, altyapıdan Cem Sultan'a attığı tokadı, "gençliğe çekilmiş bıçak!" Servet'i "ağabeylik fermuarı yalama olmuş" biri saydım.
Hakemlik bu hafta da zavallıydı.
Birilerini"klasik çapulculuk" saydım.
Çoğunu adamdan saymadım. Fenerbahçe ve Trabzonsporlu futbolcuları, şampiyonluğun final sahnesine sığmak için, birbirine sığınan futbolcular topluluğu saydım. "Böyle müthiş resmin içine girebilmek için birçok kere ölmek gerekir." İki takım futbolcularının da bugünlere gelmek için kaç kez öldüğünü hatırlatmayı boynumun borcu saydım.
O yüzden, Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki mücadeleye toz kondurmamayı görev saydım.
Bu eleştirileri, cümlelerim aracılığıyla tepki göstermek saydım.
Tırnak işaretini Alex ve Burak Yılmaz için yaratılmış bir özellik, noktayı virgül saydım.
Sevip saymadıklarım kusura bakmasın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.