Mektup açacağı
MAHMUT Özgener ve Oğuz Sarvan'a tehdit mektupları yağıyormuş.
Fanatizmin sınırlarının aşıldığından bahsediliyor.
İsimsiz mektuplardan yağan bir avuç korku.
Karşı mesaj: "Bunlar taraftar olamaz!" Peki ne olabilir?
Siz mektup yazmayan taraftarların, centilmen, kazananın elini sıkan.
Beğenmediği gerçekleri yazan gazeteciye küfür yağdırmayan.
Rakip takımlara da kendi takımı kadar saygı duyan insanlar olduğunu falan mı sanıyorsunuz?
Öyle olsa, bu ahlaksız sistem yüz bulabilir miydi?
Irkçı kulüp yazarlığı itibar görür müydü?
Eee ne olacak bu iş? Birkaç mektubu teşhir ederek, fanatizmin adresini teşhis edebilecekler mi?
Fanatizmin sınırlarını zorladıkları varsayılan birkaç zavallıya, gazeteler aracılığıyla gözdağı vermekle fanatizm bitecek mi?
Asıl fanatizm medyanın içinde.
Yöneticilerin, başkanların kalbinde.
Hakemlerin düdüklerinde.
Futbola yön veren kurumlar bile taraf. Sistem bunu emrediyor.
Dengesiz terazi denilen şey bu!
Hakem cinayetleri de, Türkiye'deki futbol düzenini ele veren fani deliller.
Peki hakemlerin sonuçları belirlediği bir düzende, Oğuz Sarvan hangi yüzle adaleti savunuyor?
Bazı hakemler yıllardır sabıkalı.
Onlar hala sahada görev alıyorsa, Oğuz Sarvan'ın fanatizmini kim sorgulayacak? Peki ya televizyonlar?
Fanatizmin de, şiddetin de merkez üssü orası. Adaletsizlikten sanıkların futbolu yöneten ağa pozlarıyla, insanları nasıl kışkırttığını gören var mı?
Dünyanın hangi ülkesinde ticari gelirler hesaplanarak yorum yapılır?
Ve açıkça takım kayrılır?
Bizim ülkemizden başka!
Şiddet Yasası, çakmak atanları, küfür edenleri, mektup yollayanları hapse tıkmakla yok edilecek bir şey değil.
Bu ülkede namuslu bir futbol ve medya düzeni oluşturulmadıkça.
Futbola yön verenlerin adaleti sağlanmadıkça. Fanatizmin önü ardına kadar açık kalacaktır.
Mektuplardan korkmayın, onlar bu düzendeki en masum korku aletleridir.
Mektup açacaklarına bakın. Filmlerde bile cinayetler genelde mektup açacaklarıyla işlenir. Mektupla değil.
* * *
Deneme yanılma metodu
Tarihinin en kötü günlerini yaşayan Galatasaray'ın şimdiki zamanna bakıyorum.
Sahnedeki adamlara. Polat linç edilmekten bahsediyor. Hala kendinden gidenleri hesaplıyor, kulüpten gidenleri değil.
Yeni adayla bakıyorum. Eğer Mehmet Helvacı Galatasaray'da başkan olmaya soyunuyorsa, vah bu kulübe vah! Ünal Aysal'a bakıyorum, Gerets'i takıma getirmeyi düşünen yönetimle başkan olmayı düşlüyor.
Galatasaray, rakiplerini zil takıp oynatacak bir yönetim biçimine layık değildir.
Ama görüyoruz ki, onlar yanlış ellerde eski yolculuğu sürdüreceğe benziyor.
Deneme yanılma yöntemi bu kulüp için yararlı bir tercih değildir. Hatırlatırım.
Pazarlama sistemi
Kayserisporlu Serdar Kesimal'dan ilginç bir açıklama. "Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin benimle ilgilendiğini biliyorum ama resmi bir teklif yok. Takımımla anlaşırlarsa neden olmasın!"
Bu da bir pazarlama sistemi.
Bu ülkede dağıtılan her bildiri yerine ulaşıyor. Eminim ki, ucuz menajerlerin gazeteciler aracılığıyla yaptıkları uyduruk transfer haberlerinden daha etkili.
Yalanını sevsinler
Elazığ'da oynanan ve 2 maçta 44 golün atıldığı maçların 4 amatör takımı, şike yapıldığı kanaatiyle küme düşürüldü.
İkinci ve üçüncü lig maçları yakın takibe alındı mı?
Geçen hafta yetkililerin ilgisini çeken maçlar yok mu?
Bakmak istemeyen göremez.
Geçen hafta sonunda soruşturmayı hak eden onca maçın üzeri örtülür.
Yani bu ülkede şikeyi sadece amatör takımlar yapıyorsa.
Biz tertemiz bir ülkeyiz.
Bu üç paralık düzenin yalanını sevsinler!
Özcan Kızıltan
Özcan Kızıltan, Göztepe'yi İkinci Lig Beyaz Grup'ta şampiyon yaptı.
Çocukluğumuzun efsane takımı Göztepe, önümüzdeki sezon Süper Lig'e dönüş yolculuğunun son durağında mücadele edecek.
Şampiyonlukta yönetimin önemi elbette çok büyük.
Göztepe yöneticileri, Özcan Kızıltan'a çalışma ortamı sağladılar.
Her şeyden önemlisi inandılar.
Özcan Kızıltan futbol adamıdır.
Özcan Kızıltan politika bilmeyen yürek adamıdır.
Bu inanca saygıyla ve sevgiyle hizmet etti.
Ve başarıyı kaçınılmaz kıldı.
Özcan Kızıltan, geçen sezon Bucaspor'u Süper Lig'e çıkaran adamdır.
Bucaspor yöneticilerinin sırtına hançer saplayıp, Bülent Uygun uğruna harcadıkları adam.
Yanlış bir adam, bir kulübü trilyonlarca borca sokup, takımın küme düşme sebebini oluşturur.
Doğru bir adam takımına hayat verir.
Bucaspor yöneticileri, bu sezonun bedelini uzun yıllar ödeyecek. Göztepe yeniden anlaştığı Özcan Kızıltan'la, yolculuğuna devam edecek.
Futbolun sırrı, doğru adamlara teslim olmakta yatar.
Fenerbahçeli Caner diyor ki…
"Trabzonspor'un 3 büyüklerin arasına girdiğini sanmıyorum."
Zavallı Caner. Altına kaçırdığı cümlelerin üstüne oturunca, büyüdüğünü zanneden Caner.
İmam ölüyü sever, deli deliyi... Televizyon reytingi sever, puşt puştu... Anlaşıldı mı???
Haftalık
Beşiktaşlı Guti, Twitter hesabında yazdıklarının arkasında durmuyor.
Onda bir oryantallik var zaten.
Cumhuriyetin ilk yıllarında en hakiki mürşit ilimdi. Şimdi ahlaksızlık bilimi.
Futbol yorumcuları sonuçlara bakıp nedenleri sorgularken. Neden neticeler Hatice'den değerlidir?
Kadınlara zerre kadar değer vermeyen adamları, futbolda yorumcu yaparlarsa olacağı budur.
Werder Bremen, Galatasaraylı Barış'ı istiyormuş. Şaka gibi… Ya da her zamanki yalan transfer haberlerinden biri.
Dünyanın en iyi 100 futbol takımı sıralamasında ülkemizden sadece Beşiktaş var, üstelik 23. sırada.
Rakipleri çatlasın!
En uzak yıldızlar aslında en yakın uzaklardır. En yakın dostlar en kalleş tuzaklardır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.