25 Mart 2011 | Cuma

Miras

Futbol tarihinin çöp sepetini, yabancı teknik adamlar doldururken.
Yabancılara kul olan yöneticilik, miadını doldurmadı hâlâ. Schuster'in giderken götürdüğü sadece Beşiktaş enkazı değil.
Harcanan yıllardı.
Üstelik insanları aşağılama metoduyla... Rijkaard ve Hagi'yle Galatasaray'ın kaç yıllık bir yıkıma mahkum olduğunu gelecek yıllarda daha iyi anlayacaksınız.
Onlar sadece günü kurtarmak istediler.
Gelecek vermek değil.

***
Peki ya Hiddink?
Tutarsız ve samimiyetsiz birine Milli Takım'ı teslim edenler, ne bekliyorlar?
Sadece finallere katılmayı.
Onun da başka derdi yok zaten.
Başı sıkışınca ucundan tutuyor.
Avusturya maçını kaybederse, görevden alınmaktan bahsediyor.
Meseleye yüreğini koymadı çünkü.
***
Çelişkilerle dolu bir Milli Takım. Hiddink, seçtiği futbolcularda bireysel performansa bakmış Kendisini ele veren delilleri önüne koyarsak, aynaya da bakar mı? Gökhan Zan, Hakan Balta, Kazım Kazım... Her birinin bireysel performansları dillere destan! Apoletiyle caka satsa neyse.
Adam bize yalanlarını satıyor. Bütün Avrupa bu sezon Nuri Şahin'i konuştu, Hiddink bu Nuri'yi sadece Almanya maçında, o da Alman ligine adapte olduğu için oynattı.
Elbette biz ondan iyi bilemeyiz. Ama Özer Hurmacı'yı, Selçuk Şahin'i, Nuri Şahin'e tercih eden birinin işini ciddiye almadığını ve yardımcısının oyununa göz yumduğunu söyleyebiliriz.
O yüzdendir ki Hiddink gibilerinin bu ülkeye verecekleri sınırlıdır.
***
Hiçbir şey sebepsiz değil.
Hâlâ medeni bir futbol ortamı yaratamadıysak.
Arkası kuvvetli adamların milli takıma empoze edildiği ülke olmaktan hâlâ kurtulamadıysak... Hiddink ve vekillerine kayıtsız şartsız teslim olduysak. Bunların bedelini Avusturya maçını kazanarak ödemiş sayılmayız.

Futbolun hayatındaki derin boşluğu, apoletle dolduracaklarını zannedenler.
Emeği, dürüstlüğü ve hırsı boşalttılar.
O yüzden her ömrün bedeli var.
Her yanlışın da... Babadan oğula geçen miras gibi, bu bedelleri ödemeyi sürdüreceğiz.

* * *
3 ALTIN ADAM
Abdullah Avcı'ya bakıyorum....
Aklına, kalitesine.
Futbol emekçiliğine.
Her sezon kendini kanıtlayan bilge duruşuna.
Pahalı transfer isteme hakkı mahfuz değil.
Ama takımını başarılı yapma hakkı, tasarrufunda ve emeklerinde saklı.
***
Tolunay Kafkas'a bakıyorum.
Başarıya mühürlenmiş, kendine münhasır haline.
Bir yabancının asla başaramayacağı gerçekleri başarmasına.
Televizyonlara malzeme olmaya gönül vermeyen adam duruşuna.
Söylenmemiş o kadar çok sözü var ki.
***
Ertuğrul Sağlam'a bakıyorum.
Değişmeyen zarafetine.
Boyunu aşan düşleri gerçek yaptı da.
Aslında "imkansız diye bir şey yok" sloganını gerçek yaptı.
Henüz yolun başında. Övgüler sahibini hak etmeli. Onlar hak ediyor.
Analarının ak sütü gibi.

* * *
FENERBAHÇE'YE ÇİKOLATA TRABZONSPOR'A KUKULETA
Tarafsız olmak zor değil. Sahadaki mücadeleyi, saha dışında belden aşağı vurarak şekillendirmek de medyanın görevi değil. Ne yazık ki bu ülkede mesleğin töreleri değişti. Fenerbahçe için çikolatalı dil. Trabzonspor'a gelince kukuletalı dil. Dünyanın her ülkesinde sahaya şişe atmak suçtur. Ama şişeye bile sahip çıktılar ki Galatasaray'ın Trabzonspor maçına zarar gelmesin... Bu ülkede gazetelerin neden okunmadığı. Gazeteciliğin neden güvenilir olmadığı. Bir sır değil artık. Başkanların yanağından makas aldığı adamların adaleti yoktur zaten.

* * *
ŞİFRELER AÇIKLANACAK
Popescu, Galatasaray'daki giderek artan yangınlardaki sabotaj ekibini işaret ediyor. Rijkaard'ın gidişinden sonra, antrenör Mustafa Yücedağ bu açıklamaları yaptığında herkes ona çullandı.
Şimdi Hagi'yi bekleyin. Galatasaray'ın içindeki gizli imparatorluğun şifreleri onda.

* * *
GÖRECEĞİZ
Galatasaray'da Ünal Aysal, Mali Genel Kurul öncesi başkan adaylığını açıkladı.
Adnan Polat'ın hâlâ arkasında duran bir sistem varsa. Onlar da sorumludur.
Gitmesi gereken yerde hâlâ inatla kalmak siyasetse...
Bunun bedeli harcanan yıllardır.
Herhalde koskoca Galatasaray, Adnan Polat'ın sahibi olduğu bir kulüp değildir.
Pazar günü göreceğiz.

* * *
ÇOCUKLARINIZ İÇİN
Bu ülkede herkeste küfür ve saldırmak duygusu sınırsız olacak.
İftira atmak, internetten sövmek delikanlılığın ilmühaberi sayılacak.
Doğaldır ki böyle bir ülkede yükselen değer de alçaklık olacak?
Peki çocuğunuz büyüdüğü zaman ne olacak?
Televizyonlar kulüplerin silahı olacak.
Tarafsızlık ve adalet denince zalim bir uğultu duyulacak, gerçekler duyulmayacak. Sistem pozisyon kadavralarına kul köle olacak.
Ve sizlerin spordan başka tutunacak dalınız olmayacak. Peki çocuğunuz büyüdüğü zaman ne olacak? Neyse yatarken televizyonların altını temizlemeyi unutmayın.
Oldu olacak.

* * *
HAFTALIK
* GALATASARAY Yönetimi'nin zarafetini görmek istiyorsanız. Özhan Canaydın'ın ölüm yıldönümünde mezarı başındaki fotoğrafa bakın. Sadece Mehmet Helvacı...

* Yeteneksiz güzeller için sözüm aynı. "Yollar da pırıl pırıldır ama altından kanalizasyon geçer."

* TÜRK futbolunun en büyük sorunu kaleci... Aranan kan bulunmuştur. Mert Günok.

* MİLAN Baros'a göre, takım içinde gazetelere servis yapan futbolcular var. Bazı futbolcular haysiyetsizdir. Gazetelere fingirdeyen adamın başka bir adı yoktur zaten.

* '7 CÜCELER bile bu takıma gol atar' konulu bir film için... Servet Çetin, Gökhan Zan ve Hakan Balta'ya... Teklif yağıyor.