Darbe sayarız

Türk futbolunda diktatörlüğü yasal hale getiren bir yolculuk başlatıldı. ErmanToroğlu'na tepki gösteriliyor. Tepkilerin merkez üssü kulüp başkanları. Paranın gücü, medyayı yönlendirme hakkını kulüp başkanlarına veriyorsa. Sıra diğerlerine de gelecek demektir. Size, bize, onlara! Nasılsa sistemin içinde emireri gazeteciler ve yazarlar mevcut. Erman Toroğlu'nun yanlışları olabilir. Erman Toroğlu'nun sakıncalı söylemleri tarihe bile geçmiş olabilir. Bu söylemlerini bizler de bazen üstü kapalı, bazen açık açık eleştiriyoruz. Ama futbolun mayını orası değil. Ve Erman Toroğlu'nun gitmesini emredip, kalmasını belirleyecek olanlar da, kulüp başkanları değil. Onlar adalet ressamı mı? Yoksa güçlenen saltanatın temsilcileri mi? Bir pozisyon için birbirlerine demediklerini bırakmayanlar, şimdi yüreklerini yedi yerden birbirine mi düğümledi? Yoksa ekran temizleme ekipleri mi kurdular? Toroğlu'nun söylemlerini yakışıksız bulan kulüp başkanları, kendi taraftarlarının internet sitelerinde, Erman Toroğlu'na çirkin sövgüler için ne yaptı? Erman Toroğlu'nu sistemin bilirkişisi haline getirenler kendileri değil miydi? Kendilerine yakışıklı bir dil arayanlar, önce dişlerinin arasına sıkışmış, sportmenlik dışı söylemlerini temizlesinler. Bu ülkede sportmenlik terzisi olacak, son kişilerdir kulüp başkanları. Onlar şımardıkça, ülkenin futbolu daha bir bataklığa sürüklenecektir. Paranın bereketi, şimdiden onları hareketlendirdiyse. Çok daha hareketli günler bizleri bekliyor demektir. Bizler hazırız! Yanlışlarını eleştirsek de. Erman Toroğlu'na karşı gösterilen tavrı, mesleğimize darbe sayarız. Böyle zamanlarda Erman Toroğlu'nun saflarını sıklaştırır. Kulüp başkanlarına karşı, "pürüz çıkaran adamlar" olmayı seçeriz. Şansal Büyüka'ya gelince. Köklü çınarları yok edecek tufanı... Bütün kulüp başkanları bir araya gelse... Yaratamaz!