Deformasyon

Fenerbahçe takımı, bu kadar çok kazanmanın önüne barikat kurulacağını bilmeliydi. Ya da 8 haftadır kıyıları vuran dalgaların durulacağını. Gaziantep'te zihinsel ve fiziksel deformasyona uğramış bir takım vardı. Meselenin zihinsel yanına bakarsak. 8 maç kazanmak, belki de ağır bir yük olmuştu futbolcuların omuzlarında. Birazını boşalttılar. "Müsaadenizle bir kere de ben yenileyim!"
***
Fiziksel deformasyona gelinceGaziantep'teki sonuç, içinde emek barındırmayan mücadelenin kaçınılmaz sonucudur. Dilleri dışarı çıkanların. Sarı kart korkusuyla beli kırılanların.
***
Bu takım sezon başından beri, kazanmayı iyi futboldan çok sevdi. Herkes "Mahsuru yok" dedi. Şimdi aynı adamlar suçluyu işaret ediyor. "Christoph Daum!" Gaziantep maçında sonucu oyuncu değişimi belirlemiş. Koca Fenerbahçe, 10 dakika 9 kişi oynasa ne olur? Ama takımın temeli, sahada olmayan adamların üzerine kurulu olduğu içindir ki, Fenerbahçe son 10 dakikayı 13 kişi oynasa maçı kurtaramazdı. Çünkü takımın içinde çürük elma çok!
***
Alex olmadığı zaman, Fenerbahçe'nin olmadığı kanıtlanıyorsa. Kanarya'nın kanatlanması için, takım ruhu gerekiyor. Ve bu ruha en çok ihtiyaç duyulan haftalara giriyoruz. Hatırlatırım.
***
Eğer formanın içine sokacak ruhu yoksa, hiçbir futbolcu ayaklarına güvenmesin. O ayaklar adamı yaya bırakır. Bunları da Kazım için yazıyorum. Kazım, Fenerbahçe'nin kendisine söylediği en büyük yalandır. Bir maçlık gösteriyle, on maç saltanat süren adam. Kazım gibileri, takımı yenilirken asla acı çekmez. Kendisini filme çeker, keyifle seyreder. Fenerbahçe ruhu eskiden böyle adamları silkeler atardı. Şimdi toz kondurmuyor!
***
Ali Sami Yen'de renkli görüntüler vardı. Galatasaray, 2 farklı öne geçtikten sonra, hiçliğin derin uykusuna yattı. Galibiyetin tıkanmış damarlarını açan da, yine özel adamlar oldu. Ama Galatasaray'ın bu defansla nereye kadar gideceğini merak ediyorum. Trabzon'a gelinceSezonun en çarpıcı karşı saldırısını başlatsalar da, Galatasaray'da olanlar, onlarda mevcut değildi. Üstelik her hafta biraz daha hantallaşan kaleci Sylva'yla da uğraşmak zorunda kaldılar. Hakem Kamil Abitoğlu ile deMustafa Sarp'ın Serkan'a yaptığı hareket kesinlikle penaltı.
***
İnönü cephesinde futbol olarak yeni bir şey yok. Ama usulca üst sıralara tırmanan bir Beşiktaş resmi var. Tarih geri saymaz. Yerinde sayanları da adamdan saymaz. Koşmasa da, Kasımpaşa karşısındaki Beşiktaş'ta yürüyüş kararı alınmıştı.
***
Pazar günkü görüntüleri izledikten sonra düşündüm de... Kamil Abitoğlu ve Fırat Aydınus'un hakemlikten başka yapacağı bir işi olmalı. Ekranlarda futbol yorumculuğu mesela! Çünkü hakemliği yapamadıkları ortada. Takımına ve adamına göre konuşan yorumcuların da, ekranda adaletli hakimlik yapamadığı ortadayken... Birlikte harika para kazanırlar! Böyle bir sirki de, dünyada bulamazlar!
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.