Üretken futbol
İşte bu maç; tamam da bu maç Rijkaard'ın Galatasaray'da yapmak istediği şeyin -haftalar sonra anımsamak anlamında- göstergesi oldu. İleride çok adam ve rakip ceza sahasının önüne yığılarak. Çıkarken 'iyi top yapan!' Kasımpaşa gibi bir takıma karşı düşünülmüş en iyi strateji bence! Böylece hem her hattan hücum yapabilme şansı yakaladılar hem de 'geniş açılım!' olanağı yakalayarak alan değerlendirmesini üst seviyeye çıkardılar. Buna 'topu iyi kullanırken aynı zamanda alanlarını da iyi tuttular!' diyelim. Bir uyarıdır futbolda; topu kendinde tut ve yerini kaybetme!' Bu rakip kendi alanına dönemeden 'daha önce!' gol yollarında olmayı da sağlayacaktı. Ve Kasımpaşa da aynı niyetle sahaya yayılınca ortaya Galatasaray'ın 'istediği türden' bir kapışma çıktı. Neredeyse 65'lere kadar denk görünümde geçen ve kimin falso verip kimin bıkacağına bağlı olan bu maçta kilit nokta; koşan ve çalışanlarda değil 'özel yeteneklerde!' olacaktı. Teknik direktör Yılmaz Vural'ın bütün hesaplarına rağmen tutmayan şey; özel durum üreteceklerin Galatasaray'ın elinde bulunduğuydu.
İyileşmelerine bağlı
İşte Galatasaray'ın bu lig için 'önde olup-kalacağının ana gerekçesi' budur. Kasımpaşa'nın Moritz olmadan bu üreticiliği 'forvet hattına' taşıyamayacağını da unutmamak gerekiyor bu arada... Bu iki güçlü gerekçe Galatasaray'ı yine ve yeniden 'olgusal futbol' arenasında en üst seviyeye taşıdı ligde. Bundan sonrası- Sabri'nin dönüşüyle başlayan- tamamen sakatlarının iyileşmesine bağlı. Bütün bu problemlerin çözüm anları sakatların -Kewelll ve Baros'un- iyileşmesiyle daha da artacak ve ortaya doyumsuz bir futbol çıkacak. Beni bir iki hafta öncesinde 'umutsuz' kılacak ne varsa birer birer kalkıyor ortadan... Şimdi erken söylendiği düşünülen ne varsa ve Galatasaray'a ait ne düşünülmüşse 'bu tesadüfler dünyasında!' adı Galatasaray olan daha bilinçli bir giysi bulacak kendine... Bir de oyuna müdahil bir kaleci bulabilse... İzleyelim bakalım...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.