Kırmızı çizgi aşıldı

Son Sivasspor yenilgisi, Fenerbahçe'deki suları daha da bulandırdı.
Transfer döneminin bitişi ile birlikte taraftarın tatminsizliğinin üstüne bir de mağlubiyet halkası eklenince ipler kopma noktasına geldi. Halbuki, takım; sezonun en iyi oyunlarından birini sergiledi.
Kaçak dövüşen yoktu. Kazanmak için sonuna kadar zorladılar.
Teknik adaman üç kez taktik ve sistem değişikliğine gitti.
Fakat, futbolun değişmez gerçeği, konuşan sadece tabela.
Aykut Kocaman'ı eleştiriyor herkes. Mehmet Topal ve Hasan Ali'nin kadroya alınmaması veya Dirk Kuyt'ın kötü oynarken sahada tutulması ile ilgili.
Fenerbahçe 60 puanın 29'unu kaybetmiş, bunun 26'sı bu iki oyuncu ile olmuş. Bu yüzden yeni gelenlerin kadroda yer alması "haksızlık" olarak değerlendiriliyor.

***
Eskiden olduğu gibi
Bir de öte tarafı var olayın. "Ben antrenman performansına bakarım" diyen bir teknik adam 2 günlük çalışmayla üç yeni oyuncuya birden nasıl forma verir?
Aykut hoca, soyunma odasına "çatkapı" gelişlerden çok rahatsız.
Bu açık değil mi? Belhanda ve Emenike'yi istedi. "Onlar yoksa, transfer de yapmayın" dedi. Ağızlardan "üç" kelimesi çıktığı için bu oyuncular son hamlede kadroya katıldı.
Yeni transferlerin ilk 11'de sahaya çıkması, Aykut Kocaman'ın kendini yönetenlere verdiği net mesajdır aslında. Kırmızı çizgiler aşıldı ve aşınma başladı.
Tıpkı eskiden olduğu gibi...

***
EMRE'NiN SiSTEMi
SEKİZ sezon önce Alex transfer edildiğinde, Daum 4-2-3-1 sistemine döndü. Nobre'yi tercih etti, Von Hoijdonk ile ipleri kopardı.
Alex ayrılınca, Aykut Kocaman 8 yıllık düzeni bozmayı risk olarak gördü. Bilinen düzeni, oyuncuların görevleriyle oynayarak tamir etmek istedi.
Sivas maçında 30. dakikada çift santrfora (Webo-Sow) döndü.
İkinci yarıda ise 2-5-3 oynadı.
Baroni'yi iki stoperin arasına yaklaştırdı, Emre'yi öne attı.
Skor bir tarafa, oyun kalitesi veya verimlilik olarak istediklerini de aldı.
Bundan sonra Emre'nin sistemini icat etmeli, geliştirmeli ve devrimini tamamlamalı.
Artık yeni sayfa zamanı.