Tek şans rövanş

Hayal kırıklıklarıyla dolu koca bir ilk yarının sonunda yapılan transferlerin, takımda motivasyon sağlaması beklenirken ve de tek amaç Türkiye Kupası iken yine elde var sıfır. Şimdi tek şans rövanşta alınacak bir galibiyet ve ve bunun sonunda gelecek final.
Yeni transferlerden Culio, Stancu ve Yekta özellikle ilk maçta etkili görünmelerine rağmen, G.Saray'daki en büyük problem olan istikrarı yakalayamadıkları için takım bir türlü rayına oturmuyor. Bunda Hagi'nin oyunu iyi okuyamaması ve doğru kadroyu sahaya sürememesinin çok büyük etkisi var.
Her hafta bir macera arıyor ama bunun için uygun zaman değil. Misimovic konusundaki sebebini bir türlü anlayamadığım takıntısı yakın zamanda Hagi'nin başını çok ağrıtacak gibi.
Çünkü Arda'nın düzelmeyen sakatlığı ve o bölgedeki eksiklik, Misimovic'in adını daima gündemde tutacak.

Kerimoğlu dönemi başlar
Söz Arda'ya gelmişken... Onun ve adı bir türlü konamayan sakatlığını Türkiye'de çözebilecek uzman kişiler muhakkak vardır. Bu konuda özellikle Emre Belezoğlu'ndan bilgi alıp doğru kişiyi bulabilir. Çünkü artık takımın ona daha fazla ihtiyaç duyacağı bir dönem olmayacak.
Görünen o ki kupada alınacak bir mağlubiyet ve beraberlik durumunda Hagi, Romanya yolunu tutar ve takımda Tugay Kerimoğlu dönemi başlar. Form durumlarına bakıldığında Kewell ve Neill şu anda en yorgun futbolcular olmasına rağmen en gayretli görünenlerdi. Yekta kapasitesini zorlamamalı ve sadece görevini yapmalı. Kazım ise saman alevi gibi bir yanıp bir sönüyor. Henüz güven verebilmiş değil. Zapata bana göre iyi bir kaleci.
En azından güven veren bir duruşu var.
Sadede gelince... Kupa mutlaka kazanılmalı.
Elinde hiçbir şeyi kalmamış taraftarı muhtemel yarı finalde yıldızlarla dolu bir Beşiktaş'ı elemek belki teselli edebilir. Bu aynı zamanda Avrupa'ya açılmanın garantisi olur. Kupa futbolcuları ve yönetimi de bir nebze olsun rahatlatır.