Yüksek tansiyon
Tansiyonu yüksek bir maç...
Skor 3-0 Trabzonspor lehine.
Bordo-mavililer saha içinde top yapamıyor. Yapacak oyuncuları var ama öyle bir halde ki hepsi aynen kemanın telleri gibi. 'Tık' deyince sanki kopacaklar!
Bu maçların tekniği taktiği yoktur.
Bu maçları çıkarsın ölümüne oynarsın.
Düşen takım için, şampiyon olacak takım için. Trabzonspor defansını sağlama tutarak nasıl olsa gol bulurum dedi ve buldu.
Ama devamında topu gezdirip rakibini oyundan düşüremedi. Topu Adana Demirspor kazandı. Her pozisyonda Trabzon kalesinde tehlike yarattılar.
Mesela Trabzonspor'un kazandığı ilk penaltıyı ben hakem olsam vermem.
O temas düşüşüyle penaltı olmaz.
Ama penaltı tekrarı doğru. Adana Demirspor'un kazandığı penaltı da doğru. Yani öyle bir maç oldu ki Trabzonspor için korku filmi gibi.
***
Peki bu neden oldu?
Altı maç kala şampiyon olacakken, rekor kıralım havasına girdiler. Bu havaya Trabzon seyircisi ve Trabzon şehri de girdi. Bu futbolcuyu da gerdi, teknik adamı da gerdi. Sonunda da bugünlere gelindi.
Aslında bu maçta Trabzonspor'a bir beraberlik kafi gelebilirdi. Zaten sahaya yayılış biçimleri de mantık olarak oydu.
Kötü mücadele etmediler ama iyi futbol oynamadılar.
Şansları da yaver gitti. Rakibin iki topu direkten döndü ama bordo-mavililere lazım olan 3 puanı aldılar.
***
Futbolda dün yoktur, bugün vardır.
'O an' vardır! Trabzonspor'un erken havaya girmesi bazı futbolcuların transfer olayları çok iyi tesir etti.
Eee düşünün Trabzonspor 38 sene şampiyon olamamış.
Haliyle teknik adamın da futbolcuların da sırtında bir yük var. Yani düşünün bir çocuk olsa şu anda 38 yaşında olacak.
Yani Cahit Sıtkı Tarancı'ya göre yolun yarısını geçmiş.
***
Öyle veya böyle tansiyonu yüksek, kalitesi düşük, mücadelesi düşük bir maç seyrettik.
Daha fazla ne beklersiniz bilmem.
Çünkü Türkiye'de futbol bu kadar.
Hakemiyle, futbol federasyonuyla, tahkim kuruluyla, disiplin kuruluyla… Hepsiyle biz buyuz.
Onun için fazla bir şey beklemeyin.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.