Sorun sadece hakem kararları değil

GALATASARAY erteleme maçında Sivasspor ile berabere kalırken neredeyse bir takım kadar eksiği vardı. Sarı-kırmızılılar buna rağmen özellikle ilk yarım saat dinamik bir oyun sergiledi ve iki kere direğe takıldı. Sonrasında yavaş yavaş yorgunluk ve pas hataları başladı. Sivas'ın çok kontrollü, riskten uzak futbolu bir penaltı sayesinde gol getirince puan kaybı kaçınılmaz oldu. Galatasaraylılar tabii ki penaltı pozisyonları üzerinden ''hakkımız yendi' 'diyebilir. Kendi adıma Halil'in pozisyonu için hemfikirim. Başka görüşlere de saygım var. Ama bu yaklaşım gelecek haftalar için hakemleri baskı altına almak dışında bir işe yaramaz. Sorunu oyun, oyuncular ve sistem üzerinden okumazsanız yeni puan kayıplarına davetiye çıkarırsınız. Galatasaray'ın transfer verimliliği geçen yılın çok gerisinde. Hal böyle olunca eksikler daha fazla hissedilir oldu. Hücum çeşitliliğinin az olması, orta sahada oyuna akıl koyup, yönlendirecek kaliteli isim bulunmaması, bazı bölgelerde yığılma varken örneğin sol bekte sürekli devşirme isimlere başvurulması problem yarattı. Galatasaray savunması derli, toplu olsa da hücum ''error'' veriyor. Takım içindeki planlama da hatalı. İcardi'yi haftalarca iğne ile oynatacağınıza Bacambu'yu sahaya sürüp, Arjantinliyi bakıma alsanız bu günler yaşanmazdı. Bacambu Afrika kupasına gidince de sıkıntıları atlatmış İcardi ile devam ederdiniz. Şimdi İcardi nerede? Arkadaşları sahada ter dökerken Arjantin'de denize girip, tatil yapıyor. Sivas'ın dondurucu soğuğuna giden takım arkadaşı ''bu duruma'' gıcık olmaz mı? Velhasıl enseyi karartmak için erken ama işleri düzene koymak için geç bile kalındı.

DEJAVU

FENERBAHÇE dört güne sığan iki maçta 12 gollü iki galibiyet elde ederek taraftarlarını mest etti. On dokuz haftalık ilk yarıya sığan 50 puan ve 56 gol, 103 gollü efsanevi şampiyonluk sezonunu anımsatan bir performans oldu. 1988-89 sezonunu hatırlayanlar için tipik bir dejavu bu. O sezon ligde 19 takım vardı. Şimdi 20 takım mücadele ediyor. Ancak gol ve puan ortalaması 89 sezonunun üzerinde. Fenerbahçe o sezon Galatasaray ile değil Beşiktaş ile yarışıyordu. Sezon sonundaki 10 puanlık fark yanıltmasın. Son üç haftadaki iki yenilgi, bir beraberliğe kadar Beşiktaş kora kor bir yarış sergilemişti. Gelelim bugüne… Fenerbahçe ile Galatasaray çok büyük olasılıkla Mayıs ayına kadar bu mücadeleyi sürdürecek. Şüphesiz önemli olan devreyi değil, sezonu önde bitirmek. Yine de Fenerbahçe hem alternatifli hücum gücü, hem de geçen seneden farklı savunma disipliniyle(devre arası takviyeleri de takım savunması adına yapıldı) 103 gollü sezonun bir benzerini yaşıyor. Bakalım sonu aynı olabilecek mi?

GÖLGESİ YETTİ

BEŞİKTAŞ'ın lige erken havlu atıp, Avrupa'dan elenmesi Siyah-Beyazlı camianın tadını tuzunu kaçırmıştı. Yeni yönetim yenilgilerin gölgesindeki bu kaotik ortamda kısa bir Rıza Çalımbay kararsızlığı yaşadıktan sonra beklenen teknik adam hamlesini Fernando Santos ile yaptı. "Yıllardır kulüp takımı çalıştırmıyor" eleştirilerine bakmayın siz. Santos, uluslararası arenada ağırlığı olan kariyerli bir teknik adamdır. Ne olup, olmadığını sadece kazandığı başarılarla değil, yönetim şekline bakarak da anlayabilirsiniz. Ronaldo ile yaşadığı süreç onu tanımanız için yeterli. Portekizli teknik adam imza töreninde, "Büyük isimler değil, büyük karakterler transfer edeceğiz" diyerek zaten mesajı vermişti. Ardından ayağının tozuyla gittiği Rize deplasmanında sahaya karakter koyan futbolcular gördü. Belli ki oyuncular da nasıl bir teknik adamla çalışacaklarını anlamışlardı. Kendilerini izleyen yeni hocalarına dört gollü galibiyetle mesajı aldıklarını gösterdiler. Ç.Rizespor deplasmanında eksiklere rağmen alınan farklı galibiyet elbette çok değerlidir. Ama asıl değerli olan yukarıda sözünü ettiğim detaydır. Beşiktaş bu reçeteyle eski günlerine dönebilir. Bu arada Semih Kılıçsoy'u unuttuğumu sanmayın. Lakin Semih başlı başına bir yazı konusu. Her futbolseveri olduğu gibi beni de çok heyecanlandırdı. Yolu açık olsun. Onun için daha çok konuşacağız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.