Jesus için karar maçı
- Ender Bilgin Yazıları
- 15 Mart 2023, 21:06:19, Güncelleme: 16 Mart 2023, 06:50:16
Sevilla mağlubiyetinin faturası büyük çoğunlukla Jorge Jesus'a kesildi. Üçlü savunmayla bir türlü büyük maç kazanamayışı ve İrfan Can ile Rossi sevdası üzerinden çok eleştirildi Portekizli Hoca. Üzerine bir de bitmek bilmeyen Flamengo ve Brezilya Milli Takımı haberleri eklenince Fenerbahçe taraftarı isyan etti. Aslında bir yıllık sözleşme başından beri Jesus üzerinden gidecek mi, kalacak mı diye papatya falı açılmasına neden olmuştu. Ama Portekizli Hoca'nın da bilerek ya da bilmeyerek bu ateşi harlaması sabır taşını çatlattı. Yine de Joshua King'in kullanamadığı iki çok net pozisyon gol olsa bugün bambaşka şeyler konuşabilirdik. Bu nedenle konuşurken frene basmayı da bilmek gerek. Sevilla'daki ilk kırk beş dakika performansını kimse kolayca göz ardı etmemeli. Elbette futbol bir sonuç oyunu. Bu anlamda Fenerbahçe tur şansını hayli azalttı. Ancak futbolda imkânsız yok. İlk yarıda yemeden atılacak bir gol maçın senaryosunu bambaşka noktalara taşıyabilir. Sabırlı ve kontrollü olmak, rakibi hem oyun hem de tribün baskısıyla bunaltmak şart. Sevilla eski günlerinde değil. Eğer Jesus eski günlerinde olursa tur şansı hala var. Bu maç pek çok konuda karar maçı olacak.
BURUK DEĞİL BÜYÜK
Galatasaray hem yaz, hem de ara transfer döneminde üst düzey yıldız oyuncuları renklerine bağladı. Alanya maçında yaşanan kâbustan uyanıp, futbol olarak her hafta üzerine koyarak tarihi bir galibiyet serisi yakaladı. Özellikle hücumda kolektif futbolun gereklerini yerine getiren, dinamik ve iyi baskı yapan bir takım oluştu. Bütün bu olumlu görüntüye rağmen19 galibiyetten 14'ünün tek farklı olması, yeni takımın geçirdiği uyum süreci ve verilen aralar nedeniyle maç ritminin kaybolması ile açıklanabilir. Ancak "galibiyet galibiyettir" diyerek üzerini örtmeden bu konuya da çare üretmek gerekiyor. Unutulmasın, Giresun yenilgisi oyun üstünlüğüne rağmen skor koparılmadığı için gelmişti. Şu ana kadar çok iyi bir sezon geçirildiğini kimse inkar edemez. Hem lig, hem de kupada büyük favori olan Galatasaray'ın başarısında kaliteli kadroyu büyük yıldızların arasında ezilmeden, çok doğru yöneten Okan Buruk'un payı ilk sırada gelir. Okan Hoca büyük takım çalıştırmadan bir Lig, bir de Türkiye Kupası kazanarak zaten rüşdünü ispat etmişti. Galatasaray performansı büyük bir teknik adam olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini de belgelemiş oldu. Yine de bundan sonrası daha zor olacak. Kasımpaşa galibiyetinden sonra yaptığı açıklamalar onun da bu zorluğun bilincinde olduğunu gösteriyor. Büyük hoca olabilmenin bir şartı da budur.
AMAN HA!
Sevgili okurlar, bildiğiniz gibi pandemi döneminde düşme kalkınca ligimizin ayarı kaçtı. Yirmi Bir takım, Yirmi takım derken bu yıla kadar geldik. Her hafta bir takımın "bay" olması ligi çorbaya çevirdi. Yaşadığımız büyük felaket nedeniyle iki takımımız haklı olarak yarışa devam edemeyince işin matematiği i yice karıştı. Detaylar konusunda TFF'nin kulüplere doğru düzgün danışmadan, bir gecede karar alması da tuzu biberi oldu. Deprem bölgesi takımlarındaki yabancı oyuncuların transferde yerli statüsünde sayılması ilerleyen zamanda daha sert tartışılacak, rekabette eşitliğin bozulduğu iddia edilecektir. Henüz acılar taze. Ligin sonu yaklaştıkça tartışmaların alevlendiğini göreceksiniz. İşte o zaman sağdan soldan "düşme olmasın" görüşleri yükselmeye başlar. Zaten bu play-off söylemlerinin sebebi de bence biraz o zemini hazırlamak için. Süper Lig'e yapılacak en büyük eziyet takım sayısını arttırmak, play off gibi sezon boyunca verilen mücadeleyi anlamsız kılan bir sistemi hayata geçirmektir. Geçmişte bu hataya düşüldü. Ben yol yakınken hatırlatmış olayım. On dokuz takımla bile oyuncu kalitesi arasında büyük farklar oluşurken Yirmi iki takımı düşünemiyorum! Maç takvimi iyice sıkıştı. Gelecek yaz Avrupa Şampiyonası nedeniyle ligi de erken bitirmek durumundasınız. Kulüpler ekonomik sıkıntılarla boğuşurken yayın gelirindeki payın azalması da cabası. Umarım bu kez Akl-ı selim ile hareket edilir.