11 Eylül 2022 | Pazar

Nwakaeme’yi ararken

Trabzonspor'un maçın büyük bölümünü bir kişi eksik oynayan Ferencvaros'a yenilmesi bu haftaki Avrupa serüvenimizin tek üzücü sonucu oldu.
Orta sahamızın çok geçirgen olması, kolay ve basit top kayıpları yapmamız yenilgide önemli rol oynadı. Yeni oyuncusu çok olan Bordo-Mavililerin henüz uyumlu bir takım görüntüsü vermediği ortada. Önemli bir handikap da takımın temaslı ve fiziksel tepki verebilen oyun yapısının hayli uzağında kalması. Bu da zaman içinde gelişmek zorunda. Zamanla tamir edilemeyecek tek şey ise Nwakaeme etkisi… Trezeguet meziyetleri olan bir oyuncu. Fakat kesinlikle Nwakaeme değil. Nwakaeme'nin katkısı görünen o ki bu sezon çok aranacak. Bazen bir oyunu bir takım için ''çok'' oyuncu olur.
Nwakaeme kesinlikle böyle.
Abdullah Hoca'nın bu eksiği takım içinde mutlaka tolere etmesi gerek. Yine de hocanın da söylediği gibi ''gruba nasıl başladığımızdan çok nasıl bitirdiğimiz önemli''. Trabzonspor bu dengeli grupta üst tura çıkabilme potansiyeline sahip.

LUCESCU'YU NASIL BİLİRSİNİZ?
Köpekler istedi diye atlar ölmez'' dedi ''Yabancı sayısına sınır koymamız şart. Doğu ülkelerinde bunu yapmadan olmaz'' dedi.
''Türkiye'de para var. Yeni stadyumlar var. Ama İtalya'daki gibi futbolcular yok'' dedi.
''Konfeti oyuncularımızı etkiledi.
Bu yüzden aralarında anlaşmazlık oldu'' dedi.
''Salah mı? Mısır'dan ne kadar büyük bir futbolcu çıkabilir ki?'' dedi.
Son olarak 2-1 kaybettiktleri Fenerbahçe maçından sonra takımı tekme tokat oynamasına rağmen; ''Avrupa seviyesinde böyle oynamamaları lazım. Fenerbahçe çok fazla faul yaptı'' dedi.
Ülkemizde her dönem, her takım için adı geçen Rumen Hoca milli takımımızda olumlu bir etki bırakamasa da son derece başarılı bir kariyeri ve büyük bir teknik adam kapasitesi olduğuna şüphe yok.
Ama oynattığı futbol gerçekçi olsa da, demode olmaktan öte değil.
Lucescu'nun en büyük defosu ise kaybetmeye tahammülü olmaması.
Kaybettiği zaman sinirleri gerilip, ne dediğini bilmiyor.
Öyle ya… 77 yaşındaki kurt bir hoca seyrettiği maçı anlamaktan aciz olamayacağına göre ancak ''hazımsız'' olabilir.

LOS GALACTICOS
Hafta içinde transfer haberlerinden başımız döndü. Hele Galatasaray art arda öyle bombalar patlattı ki, İki binli yılların başında Florentino Perez'in Real Madrid'in de uygulanan Los Galacticos projesi adeta Türkiye'de yeniden hayat buldu dedik. Aslına bakarsanız Beşiktaş'ta Dele Alli ve Weghorst, Fenerbahçe'de Jesus, Joao Pedro ve Batshuayi, Trabzonspor'da Maxi Gomez ve Bartra gibi yıldız teknik adam ve futbolcuların transferi Süper Lig'in Avrupa futbolundaki algısını ve şampiyonluk rekabetini başka bir seviyeye de taşımış oldu.
Düşünsenize… Icardi, Mertens, Torreira, Oliveira, Mata ve Muslera bir Türk takımında aynı formayı giyiyor. İnsan ister istemez, "Galatasaray keşke Avrupa'da olsaydı" diyor. Buraya kadar her şey güzel. Ama bir de işin diğer yönü var. Bunca transfer pul ile yapılmıyor. Takımlarımızın açıkladığı rakamlar size inandırıcı geliyor mu bilemem ama hadi onlar doğru olsa bile, üstünkörü açıklanan (ya da açıklanmayan) imza paraları, menajer ücretleri, bonuslar vb. paralarla birlikte uçuk bütçelerden bahsediyoruz.
Peki… Ey, dört büyükler!
Şampiyonlar Ligi'nde oynayıp 35,40 milyon euro kazanmak artık hayal olduğuna göre bu transfer paralarını nasıl çıkaracağınızı düşünüyorsunuz?
Bir de bunu bilebilsek.

GÜVEN TEK KULLANIMLIKTIR
İnsan güven duygusunu bir kere kaybettikten sonra kafasında hep şüphe belirir. Acaba güvende miyim? Her şey yolunda mı?
Bir sıkıntı çıkacak mı? gibi soruların ardı arkası kesilmez. Bunları neden mi yazıyorum? Futbol sahalarında taraftarından, futbolcusuna, yöneticisinden, teknik adamına kadar tüm paydaşların güvende olup olmadığı konusundaki inancımız geçen hafta darbe yediği için. Özel güvenlik mensubu kardeşlerimizin düşük ücret aldığını, uzun mesailer yaptıklarını, yeterli mesleki eğitime sahip olmadıklarını, velhasıl koşullarının sıkıntılı olduğunu biliyorum.
Bununla birlikte güvenlik şirketlerinin üstlendikleri görevi layığıyla yerine getirerek, maçların sorunsuz ve güven içinde geçmesine destek olmak gibi bir görevleri bulunduğu da malum.
Elemanlarına az ücret vermek, kalifiye personel çalıştıramamak onların problemi. Tribünden uçarak atlayan adamı durdurmaya da, başka sürprizlere de hazır olmak zorundalar. Bu işin mazereti yok. Hele hem suçlu, hem güçlü misali hakaret dolu açıklamalar yapmak sadece camiaya zarar verir. Kimse unutmasın.
Güven iki kere kaybedilmez!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor