Zurnanın zırt dediği yer

Zurnanın zırt dediği yer" deyimi sözlükte, "yapılmakta olan bir işin en önemli, en çok özen isteyen, en can alıcı yeri" diye tanımlanıyor.
Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşması iki takım için ama özellikle sarı-lacivertliler açısından tam olarak böyle bir mücadele olacak.
Bütün bir sezonun en can alıcı yeri!
Hem Erol Bulut, hem futbol takımı hem de Ali Koç yönetimi açısından sezonun en kritik virajını Trabzon'da ezeli rakibi karşısında dönmeye çalışacak Fenerbahçe. İki takımın form ve moral durumlarına bakılacak olursa işleri hiç kolay değil.
Hafta boyunca Erol Bulut'un kaderinin sorgulandığı bir ortamda, antrenmanların tatsız ve moralsiz geçtiği haberleri gelirken rakip sahada Trabzonspor ile oynamak zor bir meydan okuma olacak. Elbette böyle önemli bir rakibe karşı alınabilecek deplasman galibiyetinin Fenerbahçe'yi yarışa ortak etmesi ve olumlu anlamda bir kırılma etkisi göstermesi de olası.
Fırsat mı, Son şans mı?
Pazar günkü doksan dakika Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışı ve Erol Bulut'un geleceği açısından cevap maçı olacak.

VÜCUT DİLİ
Fenerbahçeli oyuncuların sergiledikleri vücut dili özel bir psikoloji çalışmasına konu olabilir.
Kimi zaman bilinçli, kimi zaman farkında olmadan el, kol ve mimikleriyle yaptıkları hareketler aslında sözlerden daha fazla şey anlatıyor.
Fenerbahçeli futbolcular saha kenarında bir yandan Erol Hoca'ya, bazen Volkan Demirel'e, çoklukla da Emre Belözoğlu'na dönüp bir şeyler anlatmaya ya da vücut dilleriyle mesaj vermeye çabalıyor.
Futbolcular takım arkadaşından şikâyetini veya oyundan çıkmasına yönelik isyanını bu vücut diliyle dışa vuruyor. Mert Hakan, Sosa, Ozan ve Caner gibi oyuncularda bu görüntüyü kolaylıkla fark edebilirsiniz. Fenerbahçe'deki sıkıntıların, takım içindeki çok başlılık ve mutsuzluğun en önemli sebebi bu vücut dilinde gizli. Keza, Erol Hoca ile futbolcuların arasındaki iletişim kopukluğunun şifresini de bu vücut dili üzerinden çözebilirsiniz.
Sarı-lacivertliler eğer yarışın içinde kalmak istiyorsa bu önemli sorun çözülmek zorunda.

VAR İLE YOK ARASI
Alanyaspor-Galatasaray maçında Emre Malok'un VAR, Kadir Sağlam'ın dördüncü hakem olması çok konuşuldu.
Onyekuru ve Babacar'ın başrolde olduğu penaltı ve kırmızı kart kararlarıyla çok tartışıldı Zorbay Küçük.
Ona destek olacak Video Yardımcı Hakemin, bu sezon hiç Süper Lig maçı yönetmemiş Emre Malok olması elbette şaşırtıcıydı.
Görece tecrübesiz bir hakemin yanında, tecrübeli bir VAR beklemek bilmem fazla şey istemek mi oluyor?
Üstelik Zorbay Küçük gibi önemli bir sakatlık atlatmış, dolayısıyla yine sakatlanma riski bulunan bir ismi yedekleyecek dördüncü hakem de daha önce hiç Süper Lig maçı yönetmemiş Kadir sağlam olunca "yok artık" dedik.
Bu garip seçimlere bakılırsa bizim MHK'de VAR ile YOK arasında!

TAKLACI BOUPENDZA
Süper Lig'de sezonun flaş takımı Hatayspor'un başarısındaki başrol ona ait. Kariyerinde en büyük başarısı Fransa 3.Liginde attığı 15 gol olan, sezonun ilk dokuz haftasında yedekten oyuna girebilen bir oyuncuyken 18 golü leblebi gibi dizince tüm gözlerin çevrildiği bir Gabonlu… Tahmin ettiğiniz gibi Boupendza'dan bahsediyorum.
Fiziki yapısı ve vuruş tekniği ile fena halde Adriano'yu anımsatan Boupendza baş döndüren performansıyla transferin gözdesi oluverdi.
Önce Krasnodar ile 8 milyon euro'ya anlaştığı konuşuldu.
Ardından kalacak dendi.
Açıkçası bana biraz Emenike'nin transferlerini anımsatan ve bir futbolcunun kafasını fazlasıyla karıştıracak süreçler yaşamaya başladı.
Boupendza daha önce Kayserispor ile gol kralı olan Makukula gibi tek sezonluk bir masalın kahramanı mı? Yoksa kalıcı bir başarının ilk adımını mı attı?
Buna cevap verebilmek zor!
Açıkçası ligimizin kalitesini düşününce ben ilk İhtimali biraz daha kuvvetli görüyor ama gönlümden "keşke her sezon bu gollerini seyredebilsek" diye geçiriyorum.

YANLIS HESAP
Yayıncı kuruluşun üst düzey yöneticisi geçtiğimiz hafta, "Boykot kampanyası sizi sıkıntıya düşürür, parayı kesersek size gelecek para da azalır" diyerek Fenerbahçe yönetimini açıkça tehdit etti.
Aslında, "logomuzu illegal şekilde kullanamazsınız" demek, "Kimse şirketimizden birinin kovulmasını isteyemez" ya da "benim sunucuma, muhabirime baskı yapamaz" diye konuşmak en doğal hakları.
Bunlar medyamızın uzun zamandır yaşadığı sancılar. Ama… Ama arkasında milyonlarca taraftarı olan yüz küsur yıllık bir kulübe açıktan açığa gider yapmaya anlam veremedim. Bu yaklaşımın bir ticari kuruluşa üye kaybettirmekten öte ne kazandıracağını da kestiremiyorum.
Elbette söyleyenler hesabını yapmışlardır.Açıkçası bu tavır ülkemizde yatırım yapan yabancıların Türkiye'nin dinamikleri, toplumsal hassasiyetleri ve insan yapısı konusunda yeterince bilgi sahibi olmadığı yönündeki düşüncemi biraz daha pekiştirdi.
Ya bizi yeterince tanımıyorlar, ya da "nasıl olsa para bizde" diyerek tanıma zahmetine girmek istemiyorlar.
Yanlış hesap!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.