Tuvalet kağıdı
- Ender Bilgin Yazıları
- 29 Aralık 2020, 23:22:34, Güncelleme: 30 Aralık 2020, 06:50:26
Erman Toroğlu ilk kez 90'lı yıllarda Hıncal Uluç ile yaptığı Kale Arkası Programı'nda, bir pozisyonun gol olup olmadığını anlatmak için kullanmıştı malum kağıt parçasını.
Sonra yayıncı kuruluşta ve son olarak bizim Takım Oyunu Programı'nda da aynı usule başvurdu. Muhtemelen sizler de denk gelmişsinizdir.
Gol kararı verilmesi için topun çizgiden bütünüyle ayrılması gerektiğini çok güzel, tane tane anlattı. Bu pozisyonları görebilmek için tek yol hatta durmak ya da o açıdan pozisyonu görecek bir kamera bulundurmak.
Kartal gözü teknolojisiyle de tepeden bakıp, topun çizgiden ayrılıp ayrılmadığını net olarak belirleyebilirsiniz. Son Beşiktaş-DG Sivasspor maçındaki taç pozisyonu için de durum farklı değil. Mevcut görüntüde top dışarıda gibi algılansa da "yüzde yüz dışarıda" demek bu açılardan mümkün değil. Ben henüz taç çizgisine kamera koyan bir TV kuruluşu görmedim.
Belki de bu pozisyondan sonra o da olur. Ama bildiğim bir şey var. O pozisyon gidip gol olmasa kimsenin aklına dahi gelmeyecekti.
Şimdi yer yerinden oynadı. Hakem şansı denilen şey kesinlikle bizim hakemlerin yanında değil. Bu kadar hatadan sonra anlaşılan şans da onları terk etti.
2020 KABUSU
020 yılı tam anlamıyla kâbus gibi geçti. Allah beterinden saklasın demekten başka elden bir şey gelmiyor. Pandemi süreci kaçınılmaz olarak spor dünyasını da derinden etkiledi. Başta Olimpiyat Oyunları ve Avrupa Futbol Şampiyonası olmak üzere heyecanla beklenen çok önemli organizasyonlar ertelendi ya da iptal edildi. Yapılan hazırlıklar, maddimanevi kayıplar saymakla bitmez. İki milyona yakın insanın hayatını kaybettiği bir süreçte tabii ki "önce sağlık" diyeceğiz. Ama kabul edelim ki artık spor dünyasında da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Maddi kayıplar kulüplerin bütçelerini küçültecek. Sansasyonel transferler azalacak. Hijyen tedbirleri belki de seyirci kapasiteleri ve oturma düzenlerini temelli olarak değiştirecek.
Başta yayıncılar olmak üzere sporun tüm paydaşları pandemi gibi mücbir sebepleri sözleşme ve ödeme koşullarının en önemli maddesi yapacak.
Özetle spor dünyası da değişecek.
Ama unutmamak gerek! Her kötü tecrübe iyi bir geleceğin umududur.
BİR VAR, BİR YOK
Beşiktaş'ın Cezayir asıllı Fransız vatandaşı kanat oyuncusu Rachid Ghezzal skora doğrudan etki ederek maçların kaderini belirlemeye devam ediyor.
2015-16 sezonunda Lyon'da oynarken 8 gol, 8 asistlik bir performansla en iyi sezonunu yaşamıştı Ghezzal. Şimdiden 6 asiste ulaşarak kariyer rekorunu rahatlıkla kıracağını gösterdi.
Kendisine yönelik eleştiri getirenler "maç içinde bir var, bir yok" diyorlar.
Bir var, bir yok haliyle 6 asist yapan bir oyuncu, sürekli "var" olsa kaç asist yapar acaba? Bence bir var, iki var, üç var... Ghezzal de daha çok iş var.
SEN NEYMİŞSİN BE ABİ
MFÖ'nün bir döneme damga vuran "Peki Peki Anladık" şarkısı bu cümleyle biterdi. Bu sözü şimdilerde bütün takımlar, taraftarları için söylese yeridir. Deplasman kavramı pandemi sürecinde yerle yeksan oldu. Ev sahibi avantajı hak getire.
O muhteşem taraftar coşkusunu herkes çok özledi ama 12. adamın sadece tribün korosu olmayıp, skora doğrudan etki ettiğini de net olarak gördük. Önceki hafta beş, geçtiğimiz hafta üç deplasman galibiyeti var. "Sahada taraftar mı oynuyor?" itirazlarını yapanlar hiç kusura bakmasın! Hele dört büyükler için.
Sezonun geride kalan iç saha maçlarına bakın. Karşılaşmaların nasıl geliştiğini hatırlayın. Sadece dört örnek vereyim.
F.Bahçe-A. Hatayspor, G.Saray- HK Kayserispor, Beşiktaş-Gençlerbirliği ve Trabzonspor-Kasımpaşa. Taraftar desteğiyle sizce o maçlar böyle mi biterdi?
PANDORANIN KUTUSU
Mitolojide ünlü bir efsanedir.Tanrılar yeryüzüne gönderdikleri Pandora'ya bir kutu verir ve asla açmamasını söylerler.
Ancak merakına yenilen Pandora, kutuyu açar ve kapatana kadar içinden çıkan hastalıklar, acılar, kederler, kötülükler tüm dünyaya yayılır. Kutunun içinde bir tek umut kalır. Pandora merakı nedeniyle kötülüklere davetiye çıkarırken, insanlar acılara karşı koyma gücünü kutuda kalan umut sayesinde bulurlar.
Şimdi bu efsane de nereden çıktı diyorsunuzdur.
Başakşehirli Rafael'in iptal edilen cezası, Disiplin Kurulu'nun sarı kartlara bile bakmasının önünü öyle bir açtı ki yakın gelecekte bunun nelere yol açacağını hep birlikte göreceğiz. Bu karar hukuki terimle içtihat olacak. Yani örnek teşkil edecek. Bakın, Sivasspor başkanı üç gün geçmeden Rafael örneğini verdi bile. Yani artık pandoranın kutusu açıldı.
Bundan sonrasını TFF düşünsün!