En zor maçtı ama ilaç oldu
Sakatlar, cezalılar, kart sınırındaki oyuncular, yorgunluk ve deplasmanda kaybedilen puanlar... Fenerbahçe'nin bu sezon en sıkıntılı olduğu dönemler... Aradaki puan farkının yavaş yavaş kapanıyor olması takım içerisinde huzursuzluğa neden olsa da, rakiplerin de arka arkaya kayıpları herkesin biraz olsun rahat nefes almasını sağlıyordu.
Sezonun en zor deplasman maçlarından biri gelip çatmıştı: Trabzonspor...
Sadece en zor değil en gergin maç olan Trabzonspor karşılaşmasında yaşananlar Türk futbol tarihine 'kara bir leke' olarak geçecekti.
Mücadelenin 23. dakikasında Emmanuel Emenike'yle öne geçen sarı-lacivertliler, iyi oynamıyordu. Sahaya atılan yabancı maddeler yüzünden oyun defalarca durdu.
'Kızıma küfrettiler'
O günü Fenerbahçe'nin 'Demir'eli Volkan şöyle anlatıyor: "Sahaya çıktığımızda tribünlerin çok gergin olduğunu gördük. Kesinlikle taraftarı gerecek hareketler yapmayacağımız konusunda aramızda sözleşmiştik.
Futbolumuzu oynayıp galip gelmeye çalışacaktık. Kaybedersek çok şey yitireceğimizi biliyorduk. Yarış en baştan başlayacaktı. Tribünden atılan meşale formamı yakıp, deldi. Buna rağmen arkamı bile dönmedim. Ama bir kendini bilmez yeni doğmuş kızıma küfür edince çileden çıktım.
Emenike'nin golünde sevinci biraz abarttım.
Ama tepkim Trabzon halkına değil, kızıma küfür eden o ahlaksızaydı. Zaten golden sonra her şey çığırından çıktı. Hakem Bülent Yıldırım'a, 'Maçı tatil et. Yoksa çok daha büyük olaylar çıkacak' dedim. Sonra hakemin kararının ardından takım arkadaşlarımla birlikte soyunma odasına girdik."
Futbolcular bu olaylardan bıktı
Marka değeri deyip duruyoruz. Bence Türk Futbolunun marka değeri falan yok.
Bunları sadece Trabzon'da değil birçok yerde yaşıyoruz. Böyle olayların bitmesi ilk önce futbolcuların en büyük dileği...
Oyuncuların çoğu zaten arkadaş...
Sakatlar iyileşti, sınırdakiler kurtardı
Başkan Aziz Yıldırım'ın o gece soyunma odasında bulunan Hasan Çetinkaya'yı arayarak, "Hepiniz sakin olun. Trabzon bizi şampiyon yaptı" sözleri çok doğruydu. Zira; sakatların iyileşmesi için 1 hafta daha kazanmıştı sarı-lacivertliler... Ayrıca kart sınırındaki oyuncular haftayı hem yorulmadan hem de kart görmeden tamamlamıştı.
Deplasman stresi de Trabzon maçının ardından sona erdi. F.Bahçe şampiyonluk yolundaki en önemli 3 puanını kendini hiç yormadan
'hükmen' galip gelerek almıştı.
F.BAHÇE'NİN KADERİ YILDIRIM'A BAĞLI
Kolay gibi görünen ama en zor şampiyonluklarından birini kazandı Fenerbahçe...
Sadece saha içi değil, saha dışı olaylarıyla da uğraşmak zorunda bırakılarak...
Fenerbahçe şampiyon oldu olmasına ancak yine bir belirsiz ortamının içerisine girdi. En önemli sıkıntıların başında Avrupa mevzusu geliyor.
Takımın yeni sezonda Şampiyonlar Ligi'ne katılıp katılamayacağı belli değil. Böyle bir ortamda transfer yapmak öylesine zor ki...
Hoca devam eder
Takımdaki yabancı oyuncu sayısının fazlalığı da teknik heyetin belini büküyor. Bir diğer önemli sıkıntı ise Ersun Yanal'ın durumu elbette...
Herkes, "Yanal'la devam edilecekse neden bir an önce açıklanmıyor" diye soruyor. Ama "Kimse takımının başkanı kim olacak?" sorusunu aklına getirmiyor.
Başkanı belirsiz takımın varsın hocası da belirsiz olsun.
Aziz Yıldırım hapse girmezse (umarım girmez) Ersun Yanal'la devam eder kanaatindeyim.
Ancak olası bir yönetim değişikliğinde, yeni yönetim Yanal'la çalışmak istemezse ne olacak? Transferlerin durumu da Aziz Yıldırım'ın durumuna bağlı aslında...
Kulüpte kimse ne olacağını bilmiyor.
Dolayısıyla yaprak kıpırdamıyor.
Anlayacağınız Fenerbahçe'nin kaderi Yıldırım'ın kaderine bağlı!
YANAL KAHİN GİBİ
F.Bahçe'nin hocası G.Saray ve Beşiktaş'ın bir yerde 'stop' edeceğini hep söylüyordu. Tek tutmayan tahmini "Mayıs başında şampiyonluk gelir" oldu!
Fenerbahçe'yi açık ara şampiyon yapan nedenlerden biri de rakiplerinin durumuydu aslında...
3 kulvarda mücadele eden Galatasaray, para ve stat kriziyle boğuşan Beşiktaş, Fenerbahçe'ye rakip olamadı.
Sarı-lacivertlilerin puan kaybettikleri haftalarda kazanamayarak aradaki farkı bir türlü kapatamadılar.
'Başa çıkamazlar'
Bakın devre arasında yapılan Antalya kampında konuşan Ersun Yanal bu günleri nasıl da önceden görmüş: "Ligde en önemli rakibimiz G.Saray... Ama 3 kulvarda yarışırken bizimle başa çıkamazlar. Şampiyonlar Ligi'nden dolayı kırılacaklar. Biz de bunu iyi değerlendirmek zorundayız. Her şey planladığım gibi giderse mayıs ayının başında şampiyonluğumuzu ilan ederiz."
Ersun Yanal dahi nisan ayında şampiyon olabileceğini görememişti!
YABANCI KONUSU ÇABUK ÇÖZÜLMELİ
Takım adeta yabancı oyuncu çöplüğüne dönmüş durumda... Stoch ve Krasic'e hâlâ inanılmaz paralar ödeniyor. Öncelikle bu oyunculardan en az maliyetle kurtulmanın yollarının aranması gerekiyor. Yanal'ın (eğer kalırsa) Cristian ve Holmen gibi oyuncularla devam etmeyeceğini biliyorum. Dünya Kupası'nda Portekiz formasını giyecek olan Meireles, alıcı çıkması durumunda satılacak. Fenerbahçe teknik heyetinin elinde 12 oyuncudan oluşan bir transfer listesi var. 3 mevkiye 3 oyuncu alınacak. Takımın yaşı gençleşecek.
Ligi erken bitiren Fenerbahçe'nin transferleri erken bitirmesi yönetime bağlı... Yıllardır Fenerbahçe'yi takip ediyorum, transferlerin kampa yetiştiği çok az sezon hatırlıyorum. Yıldırım bir karar verecek. Hapse girse dahi yönetim devamlılığını muhakkak sağlamak zorunda. Eğer hapis durumu söz konusu değilse de elini çabuk tutmalı.
Zira transferlerin takıma uyum süreci sonrasında hiç de kolay olmuyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.