Perşembenin gelişi
İlk yarı bittiğinde, F.Bahçe'nin 2 pozisyonu vardı; Biri, rakibin hatalı geri pasından, diğeri de duran toptan.
Organize hücumla hiç bir girişim yoktu. Takım sözde önde basıyordu ama savunma öne çıkmak yerine geride kaldığı için 60 metrede oynuyordu takım.
2 kanat adamı Nani ve Markoviç ''topu alıp giden ama sağına soluna faydası olmayan ''kontenjanından oynuyor, ceza alanına Fernandao'nun yanına girmedikleri içinde hücumda kalabalıklaşamıyordu F.Bahçe. Hücumu destekleme işini ''sözde'' yüklenmiş gözüken 3 defansif orta sahadan Ozan ve Josef'in ise etkisini gören yoktu. Üstelik 60 metrede oynayınca, Antalya'nın çabuk adamları boş alan buluyorlar ve 2'si yüzde 100 olmak üzere 4 pozisyon buluyorlardı. F.Bahçe'nin bu maça kadar ''Savunma arkası pas ya da ara pası ile, ligin gol yemeyen tek takımı '' olma özelliği vardı Kubilay Analiz Ekibinin analizlerinde.
Ama, Kjaer olmayınca, bu pozisyonları da verdi F.Bahçe. Sonunda da hemen her dokunuşta Eto'o'nun emeği olan golle, 20 maçın 17'sinde öne geçmiş takım , 3. kez ilk golü yedi.
Pereira değiştirmeli
Van Persie-Ozan değişikliği le başladı Pereira 2. yarıya. Ama Van Persie, adeta hücum arkası adam gibi oynayınca bir şey fark etmedi. Takım savunması felaketti F.Bahçe'nin. Goller geliyorum diyordu.
Önce Eto'o yu engelledi Kadlec ama sonra Danilo'ya atılan ara pasına ve Markoviç'in kaptırdığı topta Eto'o pasına Makoun'un şutuna engel olamayınca 2 dakikada 3-0 yenik duruma düştü. Diego-Fernandao ve Nani-Volkan değişikliklerinin de artık anlamı kalmamıştı.
Alves, Sakıp ve Van Persie'nin golleri , 4-6 golcüleri sevindirdi, o kadar.
Bu takım az yiyen' değil, çok atan olmalı demiştik.
Mr. Pereira, düşüneceğin ve değiştireceğin çok şey var.
Umarım anlamışssındır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.