Skora kanmayın
Ön libero oynatacağım adamları, daha çok ceza alanına göndereyim, bu sayede daha çok gol şansı bulayım '' diye düşünüyordu Pereira.
Maçın başında Souza bir şut denedi.
Ama, sonrasında ceza alanında topla buluşan bir Souza, Topal ya da Ozan göremedik.
Bu düşünce maç boyu tutmadı.
Nani'nin kanadından tehlike yaratamadı F.Bahçe. Markovic kanadından ise 2 kez topla gelinip, pozisyon yaratılmaya çalışıldı.
Ama tüm bunlar 44 dakika boyunca kaleyi tutan tek şutun bile olmamasına engel olmuyordu.
Bu arada ceza alanı içinde Sezgin'in elle oynamasını es geçti Alper Ulusoy, net penaltı idi. Eskişehir ise, Engin'in kanadından Gökhan ve Markovic'in üzerine gitmek ve 2 şut dışında rahatsız edemedi Fenerbahçe'yi.
F.Bahçe için tek olumlu görüntü, takımın beraberce ön alanda baskı yapması ve diri gözükmesi idi. Ama, Eskişehir, iyice yaslanıp, boş alan bırakmayınca, ''dikine oynama becerisi az olan ''orta saha oyuncuları iş yapamadı.
Volkan'ın ısrarcılığı
İlk yarı biterken , 31 haftadır penaltı atmamış , 32. haftasına girmiş F.Bahçe, Nani'nin pozisyonunda , bana ilk izlediğimde penaltı görünümü vermeyen ama, Emre'nin hiç de akıllıca olmayan, Nani'ye arkadan taktığı çelme ile penaltı kazandı ve hücum anlamında bu kadar kötü oynamasına rağmen, ilk yarıyı en çok galip bitiren takım olma özelliğini Fernandao'nun golüyle devam ettirdi Pinto-Meye değişikliği ile hücuma nefes aldırmaya çalıştı Samet Aybaba.
64'te Alpaslan bana göre yanlış kararla atılınca, zaten öne gitmeye niyeti olmayan Eskişehirspor için maç bitti.
Ozan-Persie hamlesi geldi. F.Bahçe boş alanı bolca buldu. Nani'nin şutunda kalecinin hatası Fernandao'ya kolay gol attırdı. Sonradan giren Volkan'ın ısrarcılığı da Persie'nin gol atmasını sağladı.
DİP NOT: Bu yazılar sadece o gün oynanan maçın değerlendirmesidir.Hatırlatmamın neden olduğunu birçok kimsenin anlayabileceğini düşünüyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.