Nereye kadar?
Ligde attığı 5 golün 4'ünü kaleye 15 metre ve uzağından şut ile geri kalanını da penaltı ile atmış bir Akhisar'dı rakip. Yani duran top golü de, kenardan orta ile golü de, ara pası ile golü de yoktu Akhisar'ın.
Ama Fener, bu takımdan duran top golü yiyen ilk takım oluyordu. Ofsayt koksa da...
O dakikaya kadar üretemeyen takım gol sonrası işin ciddiyetini anlama becerisini gösterince, 'duran topta en unutulmayacak adam' Kuyt'ın unutulması ve biraz da şansı ile golü buluyordu. 10 dakikalık fırtına, hızlı hücumda aslında hep kaleye vurduğu pozisyonda, 'pas da verilse iyi oluru' hatırlayan Stoch'un pası, 'maç başında ayakları işe yaramasa da kafası ile iş yapan' Kuyt'ın asisti ve 'yeter artık eleştiriler' diyen Selçuk'un en olmayacağı yere gidişi ile maksimuma çıkıp golü getiriyordu.
Gole çevirme yüzde 31
Fenerli oyuncular bir 10 dakika iştahlı oynamış ve sonra eski tas, eski hamama dönmüşlerdi, konsantrasyon düşmüştü. O düşen konsantrasyon Volkan'ın başına nerede ise iş açıyordu.
Avrupa'da gol pozisyonunu gole çevirme yüzdesi yüzde 10.
Bu oran Fener'de yüzde 31. Lille'de ceza alanında ortalama 16 kez topla buluşan Sow'u sadece 5 kez topla buluşturan oyun yapısı da başka bir dertti. 2. yarı sadece 2 kez ceza alanına top gönderilen Sow, ikisinde de pozisyon üretiyordu. Volkan ve Gökhan iş yapıyor, Sezer kendini gösteriyordu. 3 puanı almak sakatlık sorunu yaşayan Fener'in son zamanlarda yaver giden şansının eseri oluyordu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.