Okan kaça alınır?
Telefonumdan arayan Fenerli doktor arkadaşım "4 Ağustos'taki yazında sen bu Okan'ı , 'Aykut hocanın çekinmeden sağ bek oynatması gerektiğini' yazmıştın.
Hadi oynayan adamları bulup çıkarmanı anladım da, doğru düzgün Fener forması giymemiş Okan'ı ne zaman keşfetmiştin, kaç para bu adam? " diye sordu. Futbola analitik gözle bakar ve anlamsız eleştiri yerine, araştırır, yazarsanız milyon dolara alamayacaklarınızı daha çıkmadan keşfedersiniz.
Fener'in yapması gereken buydu, yani takıma ruhunu veren, hızlı, kısa, çabuk, dikine oynayan bir oyuncu profili. Takım aslında ilk 3 dakikada 7 top kaybı ile kötü başladı ama ilerleyen dakikalarda baskıyı artırdı. "Beklerin bindirip, orta saha kenarındaki adamların ceza alanına yaklaşması ve gol alanında kalabalık olma" becerisi hâlâ yoktu.
Hücuma gitmeye ne niyeti, ne de gücü olan Manisa karşısında bunlar ilk yarı fazla sırıtmıyordu, aynen kötü bir takım olan Antalya maçındaki gibi. Stoch gayretli, Niang rakip savunma dengesini bozar konumda idi.
Bireysel beceri gelişecek
Caner ve Topuz kötü, Emre ile Baroni şut özürlü olsa da, Fener pozisyon olmasa da baskı yaratıyordu.
Ama "duran topta alan savunması yapmak" gibi bir hata nedeni ile her duran topta sıkıntı çeken Fener golü yiyordu.
Geçen sene 'serbest vuruşta, 2. dokunuş ile' tek bir golü olmayan Fener, Lugano ile bu duruma son veriyor, savunma arkasına adam kaçırıp pozisyon vermesine rağmen öne geçiyordu. Okan-Niang golü 'ceza alanında kalabalık olmanın' ürünü, Niang'ın 2. golü ise Güiza'nın beceremediği 'tek vuruşta plase golü' ama bireysel beceriler idi.
Takım olarak oynamayı henüz beceremeyen Fener'in Aykut hoca ile 'bireysel beceri ürünlerini' aşacağını, PAOK şoku sonrası bu sonucun iyi olduğunu düşünüyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.